Ölüm gerçeğiyle her an baş başa,
Azrail bakmıyor, bedenle yaşa,
Karşı gelemeyiz emrine haşa,
Dünya meşakkatli tozlu bir yoldur,
Amel defterini sevapla doldur.
İstersen az yaşa istersen çokça,
İmtihan dünyası biliyor musun,?
Beş vakit namaza geliyor musun,?
Yassıyla sabahı kılıyor musun,?
Bu nasıl imandır? Gafil Müslüman.
İkindiyle öyle gösteriş yaptın,
Senin yâdın geçer dilden dillere,
Bizleri fıkrasız bırakma hocam,
Bazen yoğurt çaldın durgun göllere,
Bizleri mayasız bırakma hocam.
Bazen yorgan gitti, kavga bitirdin,
Dertleri tükenmez bu insanların,
Yüz verince astar isteyenler var,
Yarap ne çeşitmiş senin kulların,
Nimetine şükür etmeyenler var.
Cennetle cehennem burdan alınır,
Kimler geldi geçti bak bu dünyadan,
Kurtulamadı insanlar boş bir hülyadan,
Gerçeği görenler hoştur Mevla dan,
İman ile amel bütün efendim.
İman ettim deyip yan gelip yatma,
Bir köy vardır uzakta dağlar arasında derlerdi,
Haçki tepeden görünüyor derlerdi,
Bir ay sonra gördüm bugün,
İşte karşımda yıkık ve virane,
Bomboş baykuşlar bile göçmüş,
Yıkılmış talan olmuş,
Şair atışmalarından
Fazla gelme bak kaçarım,
Bayramlık agzımı açarım,
Bugün akşam ben nacarım,
Resime bakta anlarsın,
Gel de anlatma, küçüklük ve gençlik çağlarındaki oyunlarımızı,
Pekte eski değil canım, otuz, kırk yıl öncesine gideceğiz,
Sene bin dokuz yüz yetmiş beş ve sonrası, …………
Öncesinde de ağabeylerimiz oynarmış, onlardan miras almışız…
En fazlada kara yolda kayınmak,
Beldemizin üs kısmındaki bayırlarda evcük yapmak,
Nereden başlayım ki şehide ve şehitliğe,
Diller susar gönüller konuşur bazen,
Kelime ve hece aciz kalır anlatmaya,
Şehitliğin Peygamber mertebesinden sonra,
İkinci mertebe olduğunu mu söylesem ilk önce,
Yoksa kor düşen yüreklerin yandığını mı,
Serenli okuyor, yediden yetmiş,
Okumanın yaşı olmaz, biliyor,
Okumakla bura, kemale yetmiş,
Böylelikle haktan, yardım diliyor.
Çocuklara, ilköğretim okulu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!