İçim nasıl yanıyor bi bilsen
Sensizliğin nasıl yorduğunu bi bilsen
Sen seni ah bi sevsen
Ve ayrılsan sonra senden
Anlasan...
Bırakmam seni bi ömür vadetseler
Değişmem seni önüme altınlar serseler
Unutmam seni hayalimin diyarlarına sürseler
Yüreğimin o en ucuna dokundun ya...
Seni anarım her günün sabahında
Bi can dostum var diye her günün batışında
Seni özlediğim değil bu son yalnızlığım,
Ya da sevilmemekten korkmak değil.
Baş ucumda biten kara yazım bu.
Sana söylemeden bitmektir tek korkum,
Sen bilmeden gitmektir...
Sensiz yaşarım sandım denizin mavisini
Deniz hep denizdi mavi her zaman mavi
Işık hep gözümü alır sandım
Nereden bilirdim ki günü senin aydınlattığını
Giderken ışığını bana bırakmadığını
Seninle geçirdiğim her an
Sensizken geçirdiğim zamanlara zaman
Sensizliği unutturan anlara an
Ve bu cana can katacak
Ve senle geçen zamanlar tükendiğinde
Bu ‘ben’ var olmayacak…
Yüreğim düşer yalınlarına
Kaybolurum gölgesinde sessizliğinin
Sesim boğulur sessizliğinde
İçim üzülür her “hoşçakal” deyişinde.
Yüreğim burkulacak bir gün senden
Gözümü yakıp geçen sabahın o son ayazında,
Bir ben olaydım, bir sen olaydın, bir yar olaydı...
Seni gördüm düşümde,
Ufukların hiç bitmediği yemyeşil bir ovada gördüm,
Güneşin hiç batmadığı, ayın hiç doğmadığı bir ülkede...
Gidenlerin hiç dönmediği,
Dönmek istemeyecekleri kadar güzel bir ülke...
Masmavi gökyüzünün hiç kararmadığı,
Sensizlik icime isler bir gun
Bir gun daha gecer sensiz
Saatler seni vurur o gun
O gun sen ceker gidersin...
Boğazıma düğümlenen acı sen misin yoksa?
Yoksa etrafımı çepeçevre saran bembeyaz duvarlar mı acıtan? Hani hiç gitmezdin? Hani yapayalnız bırakmazdın beni bu koskoca şehirde? Yalan gibi, rüya gibi, hayal gibi…
Gözlerimin önünden hiç gitmedin masal prensi. Hiç dönmedin, hiç bilmedin, hiç görmedin… Ben beyaz duvarlara anlatırken küçücük yüreğimi ve doğururken yıldızsız geceleri, karanlıklar ağladı ben dinledim, ben ağladım duvarlar dinledi…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!