Sıkma canını bu kadar
Bir insan kaç kez yoldan çıkar
Toparlanman için gerekli zamanın var
İpek böceği gibi ruhunu kozaya sar
Zamanı geldiğinde kelebek olduğunda uçacaksın
Verilen kırk sekiz saat çok kısa yaşamak için alışacaksın
Hayatın her canlıya verdiği yaşama süreci başka, yine de yaşayacaksın
Bu insanoğluna verilen bir lütuf uzun bir süre yaşamak için, her şeye rağmen tutunacaksın
İzlediğin soğuk kış gecesi kar yağarken dışarıyı, tekrar tekrar düşündüğün o düşünceler var aklından çıkmayan
Hep önünde dursun o pozitif ve negatifleri koyduğun kovan
Sonunda göreceksin hepsi boş bu kadar anı saklanan
Sen olacaksın o anıları yakan
Düşünme başından geçen o musibetlerin sende yarattığı ıssızlığı
Bırak o utanma duygusunu gör suratına verdiği anlamsızlığı
Zordur bilirim çürümüş olan bir kalbin dayanılmazlığı
Hiç öğretmediler dimi yaşamanın o tutkulu imkânsızlığı
Bir Pazar günü akşamüstü camdan izliyorsun yere düşen kırmızıya dönük ağacın yapraklarını
Bak ayna vazifesi görevi görüyor doğa ana gör o hayatını
Göreceksin bahar geldiğinde her ümidin yeniden yeşerip olgunlaştığını
Hakkın teslim edilmese bile yaptıkların unutma illa birileri tarafından anlatımlarıyla anılacağını
A.O
Kayıt Tarihi : 3.5.2020 10:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!