İnsanlığı dağa, taşa sürenler,
Gölgeli çınarı kökten kıranlar,
Dostuna arkadan hançer vuranlar,
İntizar eyledim, duydun mu bilmem.
Boyalı sözlere kuyruk sallayan,
Sırtlana, çakala haber yollayan,
Sayısı bilinmez eşek nallayan,
Çaktığın nalları saydın mı bilmem.
Kol kanat gereni basit görürsün,
Vallahi ahımdan bir gün erirsin,
Soysuzluk edersen, hesap verirsin,
Kahpece vurmaya doydun mu bilmem.
Bir acı kahvenin, bir demli çayın,
Gönülden verilen bir bardak suyun,
Değer bilmezliğin, ettiğin oyun,
Kendini çukurda buldun mu bilmem.
Ahvali Hakk'a huzura dursun,
Yaradan senden hesaplar sorsun,
Yüzünü alçaklar, küstahlar görsün,
Başını duvara vurdun mu bilmem.
Kayıt Tarihi : 30.1.2018 16:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!