Parolamız, açılırdı bir üç çakışta
Oynardık sanki tıp gözler konuşur anlaşırdık bakışla
Tazeleyip yudumlardı çayımı yoktu gerek,şekere kaşığa.
Atmadım ondan beri çayıma şeker
Çıkmadı aklıdan ellerim çayı ondan bekler
Hayali uzatır bana şimdi melekler.
Yanınca lamba üçte bana ise paydos zili
O idi kapının kolu ben ise mandal dili
Kırbaçtı bize gündüzler gelmezdi gece olurduk deli.
Olmadı dualarımız kabul mucizeler degil bize has
Terk ettiler konyayı tutuyoruz hala yas
Okuduk velfecr amentü nas.
Kimi, kime neydi anlayamadık sorusu
Kıyamet koptu sandım zebani melek korkusu
Böyle bir sevda mefta cennet yolcusu.
Deniz derya bilirim beklemesini
Rabbimden bilemedim seni dilemesini
Koşmaya çalıştım bilmeden emeklemesini.
Melehet alama sen ellerine asa
Tutmasın ayakların yürü ellerine basa,basa
Yer sofrasında yiyeme ned masa.
Yaşa bitkisel hayatta doktor damadın taksın serum
Bulamasın derdine çare hekimler yapamasın yorum
Ne yan nede sön korun olsun kıvılcım.
Bize olmazdı gece olmasın sana sabah
Her çekişinde bin olsun ahh
Dostların her dediğinde dert olsun sana vah.
Öleme abide gibi ibretle baksınlar sana
Sana çaresiz dertler mevlam sabır bana
Kişi sevdiğiyle berabermiş rabbim mahşerde verir ağlayana
RABBİM cennette verecek yetmiş huri birde kızın
Sen kaynar kazanlarda biz ise lale ile sümbülün
Şeytan bile nasıl yanacak görsün gözün.
Sen göreme cennet nede cehhennem yüzü
Kabir azabıdır azabların en kötüsü
Görme ne mahşer nede sırat köprüsü.
Bulunmuş dicle fırat suyun karışmadığı
Balığın çıkınca sudan yaşamadığı
Şeytan yaratıldı ama ateşten bilemedi yanacağını.
Bende dicle frat gibi kimseye karışmayan
Değilim balık gibi sudan çıkınca yaşamayan
Bir benmiyim sevipye kavuşamayan.
Kayıt Tarihi : 2.1.2009 12:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!