Ben ki, ne aşktan anlarım; ne de bir bahsin ederim.
Nasıl gelip buldu beni, bunca ırakta yaşarken?
Varlığın hissetmek güzel, yokluğunda ben neylerim?
Hangi kap zapt eder beni, ab-ı hayatım taşarken?
Ben ki, ne aşktan anlarım; ne de bir bahsin ederim.
Yok, yok, unutmalı seni; hıfzında bir mahpusluk var.
Sen fikrimde yer buldukça, ben zindanda ter atarım.
Baht menzilimde değilsin, ufkumda bir sonsuzluk var.
Leylî, rüyama gelirsen, belki müebbet yatarım.
Yok, yok, unutmalı seni; hıfzında bir mahpusluk var.
Sen de biliyorsun bunu, vuslatımız mümkün değil.
Ateşle suyun kaderi, Leyla’da Mecnun kederi.
Belki diliyorsun bunu, bu dualar hayır değil.
Ola ki, gerçeğe döner; gerçek bundan bin beteri.
Sen de biliyorsun bunu, vuslatımız mümkün değil.
Kayıt Tarihi : 15.11.2010 11:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ey ismi nakarat, manası murat, hıfzı rahat olan. Fikrimde kaynar bir su gibisin. Hem yakarsın, hem söndürürsün. Hem çektirirsin, hem dindirirsin. Hem acıma çaresin, hem acı zaten sensin... Ey devası bizzat zehrinin içinde olan, balından çalma ağzıma. Sen balı ile sevdirip iğnesi ile kederlere gark edensin. Sus ki, ne vuslatın bilinsin; ne gıyabında keder çekilsin.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!