--İngeborg Bachmann’a mektuplar(Şizofren ...

Gelir ve geçer
Hep aynı ses ve sessizlik
Paramparça ayna
Parmak uçlarından yere damlayan kırmızı
Tıp tıp ya da tik tak
Zaman = kan

Peşimden kokumu takip eden mahzun bakışlı
Ama doğası vahşi,
İnkarında gizli tasması
İpini beklemekte.
Duvar mavi
Sıvılaşan tüm yaşam,
Birbirine hiçbir şeyi bağlamayan
Köprüden akmakta;
Tabii ki boşluğa.
Yokluk yoksunluk,
Yoksulluk gibi değil
Ve kelimelerin elemine ettiği
Ele avuca sığmayan elem.
Ayna paramparça olsa da
Dans eden tüm akisler

İngeborg bu gece Malina’yı çağırma
Anlayabileceğimiz bir şey yok
Sorulara gerek yok
Bu gece ne yitik ne düğüm
Ne de sis
Perdeleri arala
Pencereleri aç
Aşağıya bakma
Zar gibi düşlerin; aç, uç

Yangın söndü
Kalan bir avuç kül
Yine hep geride kalan Malina
Lanetliler listesine eklenmiş bakışlarımız
Bir duman
Çoban aldatan yalnızca bir kuş ismi değil
Tipide kendi ayak izine kanmak
Çizdiğin yörüngeyi başkalarının yolu saymak
Kayboluş
Kan(a) mak anmak farkı yok

Birken iki ikiyken üç
Kendini izleyen bir benken çoğalmak paramparça

Önce ben
Şimdi sen
Sonra Malina
Marilyn, şampanyalar elinde Einstein
Veli çukurunda ters yüz ettiği esvaplarıyla
Freud Nietche’nin gözyaşlarını saymakta
Van Gogh güneşi kıskandırmakta

Duvar boylu boyunca yarığını sıvamakta
Demir kafesler
Ve kocaman bir silgi
Gölgem yüzünü güneşe sermekte

Kim kimdi
Ya dün ne zaman
Yarın bilmediğin bir dilde
İnanmadığın tanrılara edilen dualara
Amin demektir bunu böyle bil Malina