Düşün içine 
Bir düşünce 
Çıkman imkânsız 
Griliklerin içinden 
Yada adını koyamadığın renklere bulanmış
Yitirilmiş bir şehrin sokaklarından
Öyle garip öyle kimsesiz gezersin ki
Kendini sana hatırlatacak hiçbir iz bulamazsın 
Yitirilmiş bir şehrin sokaklarında
Düşüncelerin dağınık 
Saç sakal karışmış 
Perişan bir haldesindir
Bakanlara umursamazsın 
Sadece sen yürüdüğünü sanırsın 
Sonradan yaratılan ve nefes alan hiçbir canlıyı hatırlamazsın
Küçücük çatında 
Kimsesiz ağlarsın 
Ağlayabildiğin ve çaktırmadığın kadar
İçine yara olmuştur
Kapkara baharın sancısı
Bir daha yeşil görmek istemezsin sanki
Her çiçek elinde kuruyup gider gibi 
Kendi küslüğün yüreğinde
Kuruyup savrulmak istersin 
Bir rüyaya inanırken 
Kâbusun içinde ebediyete uyanmak çok zor
İncecik bir rüzgâr eser
Ruhu alıp bedeni düşürür toprağına
Çırpınmazsın bile 
Geç kalmışlığına kızarsın üstüne birde
Huzur veren derin bir yalnızlık kaplar üstünü
İklim sonbahar olur 
Üstüne yağar toprak
Yağmuru iliklerine kadar hissedersin
Yetiştirmen gereken bir şey yoktur artık
Neyin varsa seninle beraber teslim olmuştur
Bir kere uyudun mu? 
Asla uyanmak istemezsin 
Ne kâbusun vardır 
Nede binbir kuyruklu derdin.
İncecik bir rüzgâr eser
İlk defa gerçek olduğunu hissedersin
Bir çocuğun bakışındaki 
Tatlı bir düş olursun
Bir daha da düşmezsin düş kırıklıklarına..
Yetişmiş bir fidanı teslim edersin sahibine....
Kayıt Tarihi : 22.4.2006 00:25:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 


Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!