ben de inanmamıştım ki zaten,
inanmak istemiştim sadece…
bağışlasın beni hatıralar ya da bağışlamasın,
fark etmez…
ve unutmamalısın arkadaşım;
bazıları köprüden geçinceye kadar,
hiç bir ayıya dayı demez…
sonra belki en büyük bölücülüğü sen yaptın arkadaşım,
bir simiti tam ortasından bölerek…
sonra belki ben çok içmedim bir şeyleri kırmadım,
ama içten içe istedim onları…
arkadaşım bak, düşünmekten utanmıyorsan söylemekten de utanmayacaksın,
diyor bir felsefeci
sen de diyorsun ki: utanmadık düşünmekten
fakat söylerken düşüncelerimizi sözcüklerimiz hafif kızardı…
ve yazık arkadaşım,
her durakta bir sevgili her sevgilide de
bir durak bırakmışız yüzümüzün eski nazım şeklinde.
kusura bakmayın.
ramazan ayına girdik.
soruyorsunuz madem söyleyeyim,
ayrılık mühendisi olan ellerimde,
oruç tutuyorum sevgilimi.
ve son soruyu da
ben kendime sorup cevaplandırıyorum iyi mi…
ah aşk mı?
gündüzün gece olur da
gün ortasında kalkarsın sahura diyor,
on dördüncü yüzyılda yaşamış bir usta…
Kayıt Tarihi : 26.7.2012 01:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!