İmdat Şiiri - Nimet Öner

Nimet Öner
516

ŞİİR


87

TAKİPÇİ

İmdat


Yeryüzü sussun, gökyüzü dinlesin bu gece.

Taşın Kalbiyle Konuştum

Taşın kalbi var, biliyor musun
Ben duydum onu
bir annenin son nefesinden sonra hâlâ atan bir kalp gibi.
Sıcak, isli, kanla mühürlü bir kalp.
Kudüs’ün yıkılmış duvarlarında
hala La ilahe illallah yankılanıyor sessizce.

Taşa sordum
Ne gördün bu kadar ağır, bu kadar sabırla?
Dedi ki,
Bir çocuğun gözünde cennet vardı, dilinde ağıt
Annesinin parçalanmış cesedine parmağını batırarak annesinin kanıyla imdat yazdı duvara
Ve annenin elinde Kur’an vardı
Dünya döndü de değişmdi devran
ve gökten inen ateşten bile umut aradı insan.

Taş ağladı o gece,
ben de ağladım onunla.
Çünkü taş dayanamıyordu artık,
taş insan olmuştu acının içinde.

Bir duvar vardı, yarısı yıkılmış,
üstünde bir kelime İmdat.
Altında küçük bir el izi,
kanla çizilmiş, taze, henüz atmıştı kalbi
O elin sahibi yoktu artık
Ve o el dua ediyordu hâlâ
Anne, beni unutma, diyordu taşın damarlarına.

Sonra rüzgâr geçti,
Zeytin Dağı’ndan bir ezgi geldi,
kırık kubbelerin içinden bir kuş uçtu

ve anladım ki,
taşın da hafızası var,
her düşen damla, her dökülen can
Allah’ın defterine yazılıyordu

Ey taş! dedim,
beni de yaz dualarının arasına,
bir kelime olayım senin sessiz dilinde,
bir harf olayım Direniş kelimesinde.

Ve o gece Kudüs uyumadı,
çocukların adları gökyüzüne yazıldı.
Ben taşın kalbiyle konuştum!
taş bana dedi ki,
Her yıkılışın altında bir seccade saklıdır,
ve biz, secde edenlerin hikâyesiyiz.

Azra Nimet Öner

Nimet Öner
Kayıt Tarihi : 12.10.2025 19:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!