İman, güneş gibi, karanlık günde,
Ruhumu derinden ısıtıp yaktı.
Gökte parıldayan yıldız türünden,
Şua'dan, Lema'dan süsler bıraktı.
Ruhumun ebedi hayat kaynağı.
Bir ömür sürecek canımım bağı.
Onunla oynaşıp deviri-çağı,
Silinmez biçimde izler bıraktı.
Doğ gönlüme, yayıl, diye söylendim.
Şeytan'a kin duydum; 'fısk'a gücendim.
Nefis köprüsünden geçtim, bilendim.
Gülü san'at gören gözler bıraktı.
Yerde O! Gökte O! Sani-i Hakim!
Kainat elinde. Yalnız O Hâkim!
Batıl, Hakk'a karşı kalırken akim,
Zulmet, çukurundan sesler bıraktı.
Zaman tünelinde uçup giderken;
İnen ve yükselen yollar geçerken;
İman, bir şerbettir. Alıp içerken,
Dilimde, Nur gibi sözler bıraktı.
Kainat bir tılsım, muğlak, kapalı.
Her cisim yol alır yedi semalı.
Nurlar aynasına baktım bakalı,
Açıp da gördüğüm gizler bıraktı.
(15 Ocak 1992)
İbrahim Faik BayavKayıt Tarihi : 15.4.2006 09:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!