Bir masa kurmuşlar 18 yaşıma
Birazdan gidecek çocukluk benden
Bir bilet almışlar bana sormadan
Yolumu çizmişler bir bilinmeze
Gözlerim bir başka bakıyormuş ya
Vaktiymiş artık
Dokundum ona
Yıkandığı halde buz tutmuş teni çözülmemişti
Pırıl, pırıl parlıyordu bembeyazdı
Elim uzandı alnına
Kıyamadım okşamaya
Dokundum usulca
Sokaktamı kaldın taşın üstünde
Örtmedimi üzerini kaldırım annen
Başınımı koydun soğuk taşlara
Koymadımı dizini kaldırım annen
Gelenle geçen korkarakmı baktı
Hiç birimi elini uzatmadı
Sindi üzerime sensizlik
Burnumu sızlatıyor yokluğun
Buz tuttu sol yanım acıdı/acıttın
Kadehimdeki son yudumda
Sildim seni anılarımdan
Sen diye başlayan tüm cümleleri
Kaldırdım lügatımdan
Aynalarda yansımaların yok artık
Simlerini döktüler dün akşam
Hayallerim arasından çıkardım seni
Aşk eşittir sen değilsin artık
Sevda yelleri esmiyor asi başımda
Kıyılarına çarpa çarpa duruldum artık
Baksamda görmem artık siyah gözleri
Ezberimden çıkardım senli sözleri
Gece geldim yanına sen uyuyordun
Uyandırmaya kıyamadım seni seyre koyuldum
Yanağına dokundum sıcacıktı ürperdim
Bukle saçlarında parmaklarımı dans ettirdim
Veda ederek gidiyorum bunu sen bilmesende
Aşk vardı
Senden öte, benden öte
Bu şehrin üzerine çöktüğünde
Tüm aşıklar birbirine koşardı
Çekildiğinde ise
Savrulurdu hayatlar
Avuçlarım soğuk
Buz tuttu yanlızlığım
Sar, sarmala yamalarınla
Çizgisi çok gözlerimin
Hangi akşamda döküldü incilerim
Kurudu pınarlarım
Sağlam attım adımlarımı
İzleri kalsın istedim geçtiğim yerde
Karar verirsen bir gün peşimden gelmeye
Bahanen olmasın istedim bilmiyorum diye
Gelmemek için bahaneler bulursan yinede
Beklemem artık seni söz verdiğim yerde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!