Sana geldim
Yalnızlığımı savaş bilirdim
Sana yenildim geldim
Koşmaktan kana bulandı ayaklarım
Dizlerine serildim geldim
Bulutlardan atlayıp kucağına
Rengimiz pasteldir köpüklü dalgalardan,
Simide daha çok yakışırız açık çaydan.
Düdükleriyle gemiler geçerken boğazdan,
Biz daha masumuz korkup kaçan çocuktan.
Kalbimiz gürültülü yokuşlu sokaklardan,
Çığlıklarımız daha güçlü cırtlak martılardan.
Ekimin kırık kalbi
Küskün sessizliği gecenin
Canımın kırıklarını altına süpürdüğüm
Hissiz gülümseme
Ben seni uzaktan da seyrettim
Yakından da
Aklına bile gelmedim zamanlarda dönüp şehre
Bir yerlerde nefes aldığını da düşündüm
Günlerce
-Kraliçenin ellerine
Bir demet öpücük kondurmak geliyor içimden
Oysa düşlerimde avuçlarına bıraktıklarım
İçimdeki yanmış bahçeden
Sağ kurtulanlar…
Hem kral değilim
İçindeki İsayı çarmıha ger bu gece
Sabah yanında uyanan adamla
Seviş isa bir kez daha ininceye...
Uykusuzluğun göz aklarıma çizdiği
Edepsiz aşk motiflerini kokla
Yerinde güneş ve bulut
Seyrimde ay ve gece
Adın kalbime çarpıyor
Usul usul hece hece
İnce belli bardağımda
Her şey yitip kaybolacak
Kızıl göğün ihtişamı
Kışın ayazı
Bulutun gözyaşı
Elbet yok olacak
Geçmişin acısı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!