ayrılığa alıştım ben
kapıyı kapatmadan git
odamda mektupların var
kanayan kalbime basda öyle git
içimden seni
urfa sokakları dardır
ve birbirne benzer kaldırımlar
kaldırımlar yürütür yorgun hayatımı
ve kabul etmez insanlar bu meçhul varlığımı
bakarım yeşilden mahrum karşıki tepelere
bir gün giderim bu şehirden
saymadan telefon direklerini
ve almadan yanıma eski günlerimi
meçhul bir varlık olarak giderim
yollara elveda
Şehirler arasında yolculuklarda
Otogarlarda kaldım onca gün
Hiç bilmediğim yerlerde
Hiç yazılmamış ve hiç okunmamış
Yolcu hikayelerinden biriydim
Valizi olmayan
Evimize her zaman et girmedi
Belki her zamanda gülmedik
Kışın üşüdük
Yazın esmerleştik
Okulda işte
Ama hep konuşacak bir şey vardı
Nasıl girerse yorgan altına hayaller
Saniyeler dakikalar
Her lahza vurursa hasretimi
Kalbimin tam ortasından
Seni düşünmekle geçen her anı
Saklarsa özenle
Uzaktan bakardım hiç haberin olmazdı
Sen boynun üzerinde yeri
Ben kalbimin üzerinde seni seyrederdim
Gözgöze gelirdik
Anlamazdın,bakmazdın
Belki salağın biri deyip geçerdin
yollarına kırmızı halılarmı sermek gerekir
gelmen için
oysa biz ne kırmızı halıları
reddetmiştik senin için
Kırılmış hasret dolu bir kalbi getirdim kapına,
Yorgun gençliğimi serdim
Hiç tanımadığım sokaklarına,
Bir çocuk gülüşüyle,
Ve başıboş hayallerimle
Uzandım palmiye ağaçlarının gölgesine,
serçeler nasıl kanat çırpıyorsa ekmek tanelerine
hala sıcaksa camlarda buğusu babayı bekleyişin
ve atıyorsa kalp yine sen diye
bir kez olsun ağlamak
son kez bakmak için gözlerine
alınan her nefes
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!