(Sadece Son 2 Ay)
İstatistik tablolarında hiç tıklanmayan şairler, şiirler ve günler yer almayabilir. Örneğin belirli bir şiirin tıklanma sayılarına bakıyorsanız hiç tıklamanın olmadığı günler tabloda yer almayabilir; aynı şekilde belirli bir günün raporunda, o gün hiç tıklanmamış olan şiirler gösterilmeyebilir.
Burada şiir listesinin yer aldığı sayfanın hangi gün kaç defa açıldığını görmektesiniz. Bugüne ait rakamlar bu tabloda yer almamaktadır. Dikkat: Burada yer alan rakamlar, belirtilen bir günde şiirlerinizin toplam kaç kez okunduğunu değil, şiir listesinin kaç kez görüntülendiğini gösterir.
TARİH
HİT
-
1
-
1
-
1
-
1
-
3
-
9
-
3
-
1
-
1
-
6
-
1
-
2
-
2
-
2
-
4
-
4
-
2
-
1
-
2
-
4
-
3
-
1
-
2
-
1
-
2
-
2
-
1
-
2
-
1
-
1
-
1
-
2
-
2
-
1
-
1
-
1
-
1
-
3
-
1
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
1 Nisan 1955'te Bursa'da doğan İlhan İrem, 1969 yılında ortaokul son sınıftayken, okul orkestrasının solisti olarak müziğe ilk adımını attı. 1970 yılında Milliyet Gazetesi'nin düzenlediği liselerarası müzik yarışmasında Meltemler adını verdikleri orkestraları ile Marmara Bölgesi birincisi oldu. Meltemler ile 1970 - 1973 yılları arasında Bursa Çelik Palas Oteli ve Uludağ'daki çeşitli otellerde dans müziği şarkıcılığı yaptı. 1973 yılında kendi imkanları ile Diskotür firmasına yaptığı ilk 45'liğ ...



-
İnci Eser
-
Duygu Gökçe
-
Duygu Güngören
Tüm YorumlarSaygideger Ilhan Irem,
Size ne kadar tesekkür etsem azdir! Sarkilarinizi kücüklügümden beri dinliyorum ve hic bikmiyorum. Siz o kadar aydin, o kadar sevecen, o kadar sevgi ve isik ile dolusunuzki, bunu kelimelerle anlatmak mümkün degil! Sevgi ve isikla kalin.
MERHABA! GEÇEN SENE SONBAHARDA HARBİYEDE NASIL YÜREK YÜREĞE OLUP YAĞMURU YAĞDIRTMADIK :) DAİMA IŞIK VE SEVGİYLE YÜREK YÜREĞE :)
evrensel sevgiye inanmış yüreğimle sizi sımsıkı kucaklıyorum :) şarkıların sözlerinin hepsi birbirinden anlamlı olsada nedende ben şalamarın yeni düzenlenmiş şeklini daha çok seviyorum.ve bilmelisiniz ki çok geceler boyu hüzünlenip kimseciklere bir şeyler anlatamadığım yerde yüreğimi güçlendirdi her ...