Bir ıslık var dudaklarında
Kanatırcasına okunmaz mı zaten her ayet
aşk oldukça
Düşüyor ses ve amensütüdür
Gitmiş olanların teninde
gayet
birinci figür; ellerim taş, aktır
Velayetleri ellerinden alınmış sözcüklerle yazıldı:
Ömrü
tartılmaktan bıkmayan bir beyaz sayfa
Parmağında tuğra yüzüğü,
Önce ellerini seviyorum
Tarifsizliği sevdiğimden geliyor bu
Getirirken aşkı, aynı günmüş gibi
Avuçların ayrılığa gülümsüyor
; pencerenin nemini geceden gelen
bir dudağın dişisinden al
murat kendinin kurduğu köprüden kalma bir sancıda
Gözlerin ne zaman bir bulanık suya düşse
O an benim kederimdir
Soluduğum havanın renginde uçururum
O kırlangıç kanatlarına bıraktığım yüreğimi
Bir uçurum göbeğinde eriyen penceremin
Eli çatlak, diline yerleşmez bir soğuk işler
Değdiğim taşlar bilir
Hangi dağda bir köz olduğumu
Onca yıldır besler yüreğim
Kendini, ağzında kordan aşklar ile
Susamak ki, belinde taşıdığı
Tenha bir yaşamda görücüdür.
Adın diyorum
Durmadan söylesin gece,
Sesim bir düşüştür
İncelen gövdemin soğuk özleminde.
Adın diyorum, doğmadan evimi ısıtan kelime.
üvercinka'ya
Ne zaman bir tetik olsaydım gözlerinin nemine
Denize vurulmuş taşın sektiği şaşkınlık olurdum
Gözlerinden bir gemi kalkardı.Ve ben
Yolda konuşmayı sevmeyen bir şair
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!