Nedense hep güzleri açar
Yüreğimde anneçiçeği
Arka bahçesi birbaşına gülüşün
Karaköprü günleriyle sararır şimdi
Yitik mevsimi çocukluğun
Bir zamanlar sen yoktun hayatımda
Aşk yoktu, hasretle elem uzak bir zamandı
Geceler boyu ağlamaklığım yoktu için için
Şiirle gerdeğe girmelerim yoktu senin için
Öyle büyük acılar yoktu beni kahreden
Şimdi olduğu gibi, bir türlü alışamadığım gibi
Eskiden kırılmış bir şeyleri
Birleştirmeye çalıştık seninle
Onarmaya çalıştık yüreklerimizi
Alıştırmaya birbirine
Alnına çizilmiş
'Kıran Resimleri' için
Yüzümde alaca bağışlayış seni
Gülümseyiş, bir hoşça kal
Birbirine komşu yüreklerimizin
Biz hep yanlış mevsimleri giyindik
Şiirin üşüyen yalnızlığına
Umarsız düşlerin penceresinden
Ürkek çırpınışları acemi bir sevdanın
Rayları yanlış döşenmiş trenlerle
yeşillikler içinde
Mutlu olduğumuz orman köyünü
Düşe kalka yürüdüğümüz dere yatağını
Sevginin parçalanmış taşlarıyla kuru
1
Ömrümüzün incelikli anları
Bir şiirdir elinden tuttuğumuz
Her kadın leylak kokan bir akşamüstü
2
Her sabah Beşiktaş motorunda
Benimle geçiyorsun karşıya
Kalbim alaca hüznüyle çarpsa da
Dalgın, uçuk yeşil gözlerinden
Denize akıyorsun tek başına
Gözlerin
Eski hüzünler, höyükler
Güzelliği kırık Hitit testisi
Eskil bir gözyaşı şişesi
Fesleğenlerin
Ah ömrüm
Kamburu yalnızlığımın
Gözlerinin uzağı, ıssızlığı
Sürgünüm daha kaç yüzyıl
Oysa büyümüyor yaşım
Çember çevrilen çağda kalmışım



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!