İletişim Şiiri - Vedat Koparan

İnsan yaşamında iletişim doğumla başlayan tüm yaşamı boyunca geçmişten geleceğe devam eden temel bir süreçtir. Bu kendi iç sesiyle, içinde çelişkilerini taşıyan sarmal bir halde karşılıklı devinerek hem kendini var edip sağlıklı sürdürebilme çabası, hem kendi dışını da-kendini çevreleyen her şeyi etkileyen bir durumdur. Sürekli akan bir ırmak gibi farkında olalım ya da olmayalım, her şeyle iletişim halinde karşılıklı etkileşimdeyiz.
Erişkin birinin yaşamsal özelliği olan sevebilmek ve çalışabilmek olgusu birbirinden ayrılmayan değerlerdir. Değerlerin farkına varılabilmesi için bu değerlerin insanın toplumsal-sosyal gelişim sürecinde olduğuna bakmak gerekir. Ayrıca ne düzeyde olduğunu burada anlayabiliriz.
Her sosyal-toplumsal süreç kendine özgü iletişim şeklini ve araçlarını oluşturur.. Bilginin bilinmesi bilincin evirilmesi süreçlerinde, insan vücut dili dediğimiz; duruş şekil ve hareketleri, el işaretlerini, yüz ve göz mimikleri yanında dilin kullanımı ile sesin niteliği kişinin kendi dışındakilere fiziki yakınlığı bulunulan alanı kullanış tarzı ve iletişimi besleyen yan faktör olan kullandığı kokudan tutunda giyimine, kozmetikten başkalarına dokunuşlarına kadar varan bir süreç zenginliğidir.(*)
insanın çalışması maddi-manevi bir amaç uğruna fiziksel, zihinsel, biyolojik ve bedensel süreçleri kullanması olarak tanımlanırken insan yaşamsal varlığını sürdürebilmesi için öncelikle doğayı kendi yararına değiştirip dönüştürürken bu iletişimle ilişki sürecinde kendini de değiştirip dönüştür, bunu yaparken zorunluluk ve güdüsellik içinde hareket eder.
Gelişiminde bunu bilincinde üste çıkarabildiği oranda bu eylem ve iletişimiyle sevmek-istek ve zevk alır hale getirebilir. Zorunluluk halinde ki insanı kurtarabilmek için uygun koşulların varlığı bunda önemlidir.

Her şey hiçlik denizinde yüzüyormuş görünürken aslında hiçte öyle olmadığını,
tanımaya başlayıp tanımlar belirlediğinde gördü insan, ondan dolayı doğa-insan ve yaşamı anlamlar bütünüdür.

Hey hat insan, devşir aklını
değiştir dönüştür ilahları
çöpe at insanı gerileten yok eden silahları
çünkü yaşam ölümü göze alacak kadar sevmektir.

Kapitalizm(bu tüm egemen sınıflı toplumlar için geçerli bir durumdur) : toplumda iletişim kanallarını kullanarak, topluma egemen olan gücün kendi düşün ve değer yargılarını empoze edip şartlı bilinç oluşturarak ömrünü uzatmaktadır. Bununla birlikte bu durumu üretimde daha verimli-kârlı bir işleyişi sağlamak içinde kullanmaktadır.
Sağlıklı iletişim; insanı-toplumları geliştirici olurken örgütlü yaşamın sürdürülmesinde yaşamsal önem değerindeyken tersi durum doğal olarak gerileticidir.
Çalışmak; yaşama kopmaz bir bağ oluştururken belli bir çevrede arkadaşlıklar edindirirken mutlu olunma ve iç huzurun yakalanarak saygınlık kazanılmasına da yol açar ve sağlıklı psikolojiyle huzur bulunur. Böylesi bir durumda insanın kendini-çevresini daha sağlıklı algılayıp yorumlamasını sağlar. Amaçlı olmak yaşamsal değerdedir.
Nitelikli bir beyin elbet önemlidir, ne var ki daha çok nicel ve nitel beyinlerin bir arada olması daha önemlidir. Benmerkezcilikten çok beyinli oluşuma yönelmek, işleyişi zorlasa da ortaya daha nitelikli bir durum getirecektir. Açıklık-şeffaflık hiçbir ön yargı ve şartlanma olmaksızın ortaya konulan sağlıklı iletişim ve özgür yapıcı düşünce-tavırlar olunan durumu daha ileri götürür.
Gelişmenin ve geliştirmenin anahtarı düşünen-araştırıp sorgulayan, paylaşıp paylaştıklarını yayan aynı zamanda etkilerini gözlemleyip denetleyen iletişim ve yaklaşımlardadır.
Yaşam çelişkiler yumağıdır bu çelişkiler yumağını sağlıklı algılamak sağlıklı yorumlayıp bir senteze varmak bilimsel bilgiyi donanmak ve uygulamaktan geçer. Bilimsel düşünüş donanımlı beyinlerin olmazsa olmazıdır. Bu bağlamda her şey zıtların birliği ve her şeyin iç çelişkisini kendi içinde taşıdığının bilinciyle iletişimde de- iş yaşamında da çatışmaların olasılığı daima söz konusudur. Sağlıklı bir iletişim ortamında insan ilişkileri daha kolay sürdürülebilir. Yaşamın diyalektiğinde her şeyin değişkenliğini hiçbir şeyin durağan olmadığından hareketle ve her şeyin birbirini şu veya bu oranda olumlu ya da olumsuz etkilediğini göz önünde bulundurmalıyız. Güvenli-saygın bir ortamda insan düşünce ve davranışlarını daha rahat ortaya koyabilir, tersi durumda ise anlayışsızlık, yanlış algılayıp yorumlama, çarpıtma ve dedikodu ortama hâkim olur. Böylesi bir durum kişinin benliğini öne çıkarırken benmerkezcilikten dolayı katılımı engeller. Eleştiri-özeleştirici yaklaşımları geriletir, yardımseverliği ve paylaşımcılığı köreltirken, bireyci-benle başlayan egoist olunan bir duruma yol açar. Ortamın ve kişilerin(özellikle çocukların) savrulmaları kaçınılmaz hale gelirken yaşama dönük seçimlerini de zedeler. Ben yaklaşımıyla başlayan iletişim çatışmanın kaynağını oluşturur..
Benden öte bir ben var beni aşıp o ben’e varmak, gelişmenin güzelliğinin anahtarıdır diyen düşünüş ve yaklaşım her alanda olması ve hâkim kılınması gerekendir.

Bitmedi…

Vedat Koparan 19.08.2009

*Kaynak:
Türk Harb-İş Sendikası Eğitim Yayınları
Yrd.Doç.Dr.Ayşe Coşkuner