şarkısını tutturduğumuz kuzey yarımkürenin
ıslanmış kirpikleri donatıyor yüzümüzü
yalnız, sevgili halkım söyleyişimde bir eksiklik var.
tadını şiirlerle aldıgım soluklanmayı
yine şiir tadında söyleyemem
mesela turgut uyar şöyle seslenmiş sevgilisine
''bir yağmur yağsa da ıslansak'' sonra cemal abi
''işte gidiyorsun git'' unuyla oyalamış şiiri
benim söylecek sözüm kalmadı yakınımdaki yağmur
benim kalbimin yankısı ol desem çok ağır
benim bileyleyecek gücüm hiç yok
kapılarıma yaslanmış kederli elleri
toparlanıp dizlerini karnına çekmiş karanlık;
eski zaman şarkısı gibi; hariçten bir gazel gibi
mey gibi; bade gibi; fuzuli baki ve nedim gibi
yuvarlanmış yüzümüzün yarım küresine.
mel'un yahu işte öylece mel'un; kızıştırıyor
kar diyor; belli bir özetlemedir yer için!
yani kalkıp burada aşk şarkısı yazacak olsam
ilkin; çeki düzen vermem gerek karanlığa
sonra usuldan süzülmem gerek şehir nehirlerine;
notaların karanlık sokaklarında raksetmem
ve bir o oranda sessiz kalmam gerek
yani kalkıp burada şiir gibi aşk şarkısı söylesem
çok bedelle sipariş etmiş olmam gerek kendime
şöyle kendimin etrafında dönüyorum;
bulut gibi hafifim alimallah
biraz daha salınsam; sis olurum
kafam hoş olur ''sezai karakoç'un'' ''ilk'' şiirinde
ama en çok edip abi kanıma işlemiş ne yalan söyleyeyim
en cok onun mısraları mıh gibi oturmuş kalbime
en çok onun ahmet abisi acıklı bir şarkı
''ilhan berk''; adam kafayı yemiş imgeyle
helal olsun; kafa yenip yazılan şiire
helal olsun imgeye, derin derin soluklanan
mısrası uçuk bir aşk olan şiire
Kayıt Tarihi : 20.8.2002 14:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!