o gömüldüğün kitaplar var ya
onların içinde yazmıyor aşk
o süslenmiş kelimeler
o makyajlı cümlelere inanma
kendinden çık
yavaş yavaş tüketiyorsun kendini
ağladıkça güleceğini mi düşünüyorsun
öyleyse alkışsız sevmeyi dene
ille de dövüşmekten yanaysa ellerin
kendi gölgeni koru
yüreğini damıt dağ sularında
bak sevdan dimdik duracak ayakta
öbek öbek çatlayan toprakları sar kendine
tedbirli çık yola
köyünde çamuru öğretirken okul çocuklara
telaşlanıp sevdiğini unutma
sancılısın ağrılısın
ağlayamıyorsun bile
bu soysuzluk dokunuyor sana belli
utangaç kızlarını soluyorsun obanda
akşama kadar yoruluyorsun
bu kahpe sabahlardan sonra
yaşadıklarını değil
yaşamadıklarını aşk zannediyorsun
kaç eylül üstünden geçti
itiraf et ezildin
damarların çekilmiş
kan kusacaksın ha desem
-ki ben demeyeceğim-
böyle ağrılarını içine gömerek
mezarlık mı kuracaksın
sen de mezarlık nöbetçisi
hep sürgünde mi yar-alanacaksın
kendi yurdun yok mu senin
nerelisin onu da bilmiyorsun
ölülerini ziyaret edilmeyen dağlara mı gömersin
haberin var mı Mucur'daki gömüden
ya arkadaşın Paris'te ölen
günler uzun mevsimler kara
bu sene de sevinmedik baharda
ne zaman döneceksin
diyelim ki dipçikler tükendi
sen tohum ekiyorsun
leylekler gelmedi baharda
------biz geldik
tohumun çürür mü toprakta
çiçek açar mı fidelerin
sen gülebilir misin
istifa mı ettin yaşamdan yoksa
bu kanayan gökyüzü senin mi
bulutlar ne kadar kara
ellerin ne çok kirli senin
aslını tükettin aşkın
kopyasını yaşıyorsun
ikinci el aşk pazarı
hoşgeldin
Yaşar PüllüKayıt Tarihi : 24.6.2004 21:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

insan soyu bozulmasaydı
soysuzların soyu artmasaydı
teprikler
TÜM YORUMLAR (21)