İki Parmak Arası Şiiri - Gökhan Onma 4

Bir sabah bütün fâniler uyandı,
O gün dünya çok farklıydı.
Güneş karanlıktan yanaydı,
Üç vakit kılındı, kırk rükûdan ayrıldı.
O gün dünya çok farklıydı.

Gerçek, doğurttu dehşeti küfre.
Zaman mı kısaldı? İstenildi saliseden küçük süre.
Gözleri gören aynadaki köre,
Toprak olmak isteyene söyle: toprak, tohumuyla uyandı.
O gün dünya çok farklıydı.

Hâkimler, mahkûm koltuğunda ayakta.
Zemheri bir sıcaklık topukların altında.
Cepleri unutulmuş beyaz örtüler üstlerde,
En güzel elbiseler bavul da kaldı.
O gün dünya çok farklıydı.

Kaçtı savaştan anneler, kovalayan bebekler.
Hicabı deldi kokuşmuş siyah perdeler.
Susuzluktan ağzı açık kalan denizler…
Bir şans daha isteyenler bir an için yalvardı.
O gün dünya çok farklıydı.

Soruldu, diri diri toprağa ekilen kıza suçu.
Beden toprağa sindi, ruh semaya uçtu.
Seven, sevdiğine son kez kavuştu.
Herkes kendi kitabını sağdan ya da soldan başlayarak okumuştu.
Teraziler ortaya konulmuştu, eller tartıldı.
O gün dünya çok farklıydı.

Şahitler ortadan kayboldu; herkes kendine şahit oldu.
Gökteki balığın , denizdeki kuşun sonu aynı oldu.
Zor cevaplara en kolay soru soruldu.
Kıldan ince köprülerin altına kırmızı sular konuldu.
Güneşin saati doldu, bir daha uyanamadı.
O gün çok farklıydı.

Bir kitap konuldu ortaya; içinde her şey vardı.
O kitap bile bir sayfada yer aldı.
Çoğunluk haksız, azınlık hakkı eline aldı.
Pişmanlık, pişmanlığı o gün yaşadı.
Deve için iğne deliğinden bir geçit arandı… bulunamadı.
O gün çok farklıydı.

İnsanlar ve taşlar toplandı, ateş yakıldı.
Bir gün, bir seneye denk sayıldı.
Akıl kaldı orada, vicdan sıyrıldı.
En siyaha saçlara temmuzda cemre aklar yağdırdı.
Adalet o gün mahkemeye uğradı, suçluyu aldı.
O gün dünya çok farklıydı.

Ve herkes tanındı, kendini tanık koltuğunda.
İki elçi ayrıldı sağ ve sol kolda.
Baş ve beden ayrı bir dalda, asılı.
Bu kitabın içinde bütün kitap yazılı.
Müjde ucuz, ceza pahalı.
Bu alışverişte ceza kârlı.
Gündem de haber örtük ve yasaklı.
Bu diyarda yasak olan yapılmalı.
Mahşere bir yüz kapanmalı kurtulmak için.
Kapıya çarptı siyah renkli bir cin.
İçinden geçemedi,
O gün dünya çok farklı olduğu için
Beyazdan sıyrıldı kanatsız bir güvercin…

-