İki Kale Şiiri - Ulvi Koçu

Ulvi Koçu
183

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

İki Kale

bir ev içerisinde iki kale vardır, o evi ayakta tutan. o ev, o iki kalenin çabasıyla kurulmuştur. o iki kalenin sevgisi, tutkusu ve mücadelesiyle varlığını sürdürmüştür. iki kale... ikiside kutsal, ikisi de değişilmez, ikisi de birbirinden güç alan kale. öyledir ki birine bir şey olsa diğeri de yıkılır, mahvolur, güçsüzleşir. keza bir diğeri güçlüyse, diğeri de onun gücünden faydalanır, erişilmez büyüklüğe kavuşur...

bir ev içerisinde iki kalenin kutsal değerleri vardır; tıpkı kendileri gibi. bunların herhangi bir sayısı olmamakla beraber, her iki kaleye de var olma sebebi yüklerler. herkes bir ad takar o değerlere, ama fidan der o iki kale. önce bir, sonra iki, üç, dört öylece sayıları vardır. fidanlar ilk başlarda dillere destan bir güzelliğe sahip olurlar. o iki kaleye umut sağanağı, nefes, hayat, özgürlük ve daha nice kadim anlam yüklerler...

kuraldır: bir evi o iki kale kurar. sonra evin ortasına, tutku ve sevdayı karıştırarak fidanlar dikerler. gözleri gibi bakarlar o fidanlara. aç kalma pahasına kendi yediklerinden kesip doyururlar. kötülüklerden, şerden, deccalden, şeytandan korurlar. o iki kale varlıklarını ancak ve ancak kendi fidanlarıyla açıklayabilirler...

zaman geçer, devran döner, körpe fidanlar büyür. sığmaz olurlar eve. o iki kale yetişemez büyümelerinin hızına. büyüdükçe fidanlar, sarkarlar başka evlere, başka şehirlere, ülkelere, gezegenlere. bir zaman hayat verdikleri o iki kaleye şimdi asilikler, kötülükler, kederler, elem verirler. nice zorlukları yenen, her mücadeleden omuz omuza zaferle ayrılan o iki kale, artık yenilgi ve acıyla tanışmaya başlar. üstelik hayat verdikleri, canlarından daha çok sevdikleri, bir zamanların küçücük, şimdininse dev fidanları tarafından...

sallanmaktaydı surları o iki kalenin. önce uzun saçlı kalenin taşlarını yıktı fidanlar. hiç insaf etmeden, merhamet etmeden, acımadan, gözleri kör eden işkenceyle. dayanamadı o iki kaleden diğeri; kısa saçlı olanı. kuraldı; birine bir şey olsa diğeri yaşayamazdı. fidanlara gerek kalmadan imha etti taşlarını, bir bir parçaladı gövdesini, surlarını kerpiçlere feda etti. koştu uzun saçlı kalenin yanına, taa yağmurlar zamanına....

Ulvi Koçu
Kayıt Tarihi : 13.12.2013 22:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Ocak 2011

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ulvi Koçu