Yürüyor bir ihtiyar delikanlı deniz kıyısında
Gözler çakmak çakmak çatık kaşlarıda
İhtiyar delikanlının gözleri doluyor maziye daldıkça
Yürü ihtiyar delikanlı yürü durma dök göz yaşını
Bir sigara çıkarttı gümüş tabakadan
Deniz kıyısında bir taşa oturdu çekti sigaradan
Daldı denizi izlerken bir daha yaktı gümüş tabakadan
İzle ihtiyar delikanlı izle dök denize göz yaşını
Elini başına götürdü çıkarttı kasketini
Çıktı ortaya seyrek akmı ak saçı
Gözünde gençliğinden kalma gözlüğü sarı camlı
Düşü ihtiyar delikanlı düşün silme göz yaşını
Döndü evinin yoluna yürümeye başladı kaldırımlarda
Mahalleye vardı baktı evini kapısına aklına geldi hatırası
Evinin kapısını açtı başladı kıcırtılı ahşap merdivenlerden çıkmaya
Git ihtiyar delikanlı git evine pişir aşını
Oturdu koltuğa sehbadan eşinin resmini aldı
Ah çekti derinden bu kadar erken gidecek ne vardı
Uzandı koltuğa hafif bir uykuya daldı
Uyu ihtiyar delikanlı uyu sana eşinden ne kaldı
Uyandı ihtiyar delikanlı yavaş adımlarla terasa çıktı
Yaktı semaverini demledi çayını
Bir yudum aldı çaydan yine maziye daldı
Bizim ihtiyar delikanlı o gün gecesinde eşinin yanına vardı
Efe Tahir Hacıimamoğlu
Kayıt Tarihi : 18.5.2023 17:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!