Ben düşüncelerde yorgun
Sen derin uykudasın
Ben karanlıklara vurgun
Sen aydınlık bir uçtasın
Yolda gördüm gözü yaşlı insanları
Eskiden olsa onlarla bende ağlardım
Sana gelirken bir damla yaşım akmadı
Seni çok özledim ve anlatamadıklarım
Ben yine senin şımarık kızındım
Seni üzen ve çok seven
Hayata bir restte ben çektim
Lanet olası bir düzenin ortasında
Yüzler gördüm bir ekmek uğruna kararan
Umutları, umutsuz, yarına bile kalmayan
Etrafını pembe değil gri bulutlar saran
Güneş batmakta, ufukta kızıllık
Yüreğim yanmakta, sarsıyor kızgınlık
Altüst eden ruhumu o elim vicdansızlık
Loş akşamların hain sarhoşluğu
Sarsa da etrafımı sevgi çemberi
Yalnızlığın hasretleri kucakladığında
Erişilmezliğin vazgeçilmez sonucunu anladığında
Aradığının ulaşılamazlığını kavradığında
Senin de kanadın kolun kırılır.
Hasretin acı tadı dilinin ucunda
Duydum ayak seslerini meleğin
Bir tatlı melodi dinler gibi
Dinledim, bekledim ve yaklaştı
Duyduğum ayak sesleri meleğin
Geldi durdu karşımda alımlı
Gecelerin uykusuzluğunu
Günün bütün yorgunluğunu
Unutturur bir gülüşün
Pıtı pıtı tepinişin
O yüzünün güzelliğini
Soğuktan donanlar
Olmasa …
Ne güzel yağıyor
Kar ah kar…
Kumsal…
Deniz hırçın dalgalı
Babam derdim; yere göğe sığmazdı
Küçük beynimdeki en güçlü insandı
O dar kabire sığamazdı.
Babam derdim; dağ gibi adam
Boy, pos, güç, kuvvet ve endam
Tek yüreğimde mi?
O küçük yüreklerde de mi?
O melunun tüfeğiyle
Feryatlar yükseliyor arşa
Sessiz çığlıklar
Ürkek bakışlı çoçuklar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!