gitme sakın damarlarımdan çekilir kanım
dudaklarım kurur, canım damlar, yoluna
bin yıl hüküm giyerim, güneş doğmaz odama
gitme sakın, seni benden alma, gitme…
sen gidersen bahçeme yuva yapmaz kuşlar
Bu gece odam da garip bir gölge var…
Korkulu gözlerle gözlüyorum…
Kapılar kapanıyor yüzüme..
Gölgeler yürüyor üstüme…
Karanlık da gizlenen sendin…
Görmedim sanma ceketimin cebinde büyüdün…
Eskise de fotoğrafın, halla kaybetmemiş ışığını gözlerin..
Bir avuç naftalin, sen ve mendilim…
Kayıp insanların barındığı limanda…
Platonik Aşk
-/ Kenarındayım uçurumun rüzgar alacak birazdan…
Bir kez olsun görmek istiyorum seni yedi tepe İstanbul’dan…
-/ Bir martının kanadına mektup iliştirdim sakın unutma beni…
boğazın soğuk sularına bırakıyorum hayalimde ki seni…
Gözlerin gözlerimde kaldı..
Ellerin ellerimde..
Veda ediyorum..
Ama unutamıyorum...
Bıktım düşmekten, kalkacak gücüm yok
Ne saçlarımı esir alan beyazlar terk ediyor
Ne sırtımı dayadığım duvarlar dayanıyor…
El değmemiş sevdam sözde sevgiliden bile...
Kalkamıyorum düştüğüm yerden, dehlizlerdeyim
Kalksam da yürüyemem boşluklardayım…
?Ve,
Bir aşkın daha sonuna geldik,
Aşk sonu bilançosu felaket!
En ağır tahribat yürekte yerle bir olmuş
Kalp günlük sondajı minimum seviyede pompalıyor,
Gözler muson yağmurlarını aratmıyor...
Beyin üç aylık bebek seviyesine inmiş,
Kulaklar zaten sağır!
El ve kol eklem yerlerinde sızım,sızım
Ayaklar kaplumbağa özentisi için de
Ruh rotasını şaşırmış fizan da
Bütün bedenim Arap baharı gibi isyan da!
Organlarımın hepsi demokrasi şehidi
Yumuşak dokularım,
Kemiklerimin saldırısına uğruyor!
Başım gövdeme ağır geliyor...
Ve,
Düştüm,
Toprağa dökülen su gibi
Karıştım dehlizlere
Karanlığıma gömüldüm...
Bir fincan kahve,
Ateşte harlanmış bedene şifa gibi
Tütün basılmış yara nasıl acır?
İşte öyle acıyor!
Ne alaka şimdi?
İsayı çarmıha geren havariler yanım da
Utanmadınız mı?
Diyesim var,
Sadece diyesim var...
Lale bahçesinde kaktüs gibiyim
Şu güzel dünyada
Ben kimim?
kimsiniz siz?
Karanliklar
29 ocak/ 2bin12
Yıkıp geçtim hayatını
Yada bir yangın oldum yaktım evini
Sonra kül oldum kaybolup gittim
Yada bir kabus idim senin için
Uyandın ve ben bittim...
Beni güzel hatırla...
Seni özledim...
Avuçlarıma Adını yazdım...
Duvarlara resimlerini çizdim...
Sesim kesildi ben bittim...
Bu gün gidişinin kırkıncı günü..
Meğer ne çok sevmişim seni…
Dudaklarım sana o kadar alışmış ki,
Yemin olsun …
Sinemde sanki nefesin…
Anla işte hayatın tadı yok sensiz...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!