Erzurum’da cağ yemezsen olur mu?
Tabi bu tadı ortamında yemen gerek,
Kuru kuruya tanımın bilsen olur mu?
Sıcağı sıcağına piştiğini görmen gerek…
BANA ÇOCUKULUĞUMU GETİRİN …
Çocuklar oynar; Kaygı,stres,korku ne arar?
Beraberce toplanıp,bir oyun için verilir karar.
Günahsız,kaygısız kalpleri bir heyecan sarar.
Bana çocukluğumu getirin, beni kim anlar…
Yeşil halin başka siyah halin başka,
Sofralarımızı süslersin her halinle,
Tat yönünden bizleri çağırır aşka,
Seni tüketiriz yeşil,siyah,yağ halinle…
Yağı çıkarılınca en kaliteli yağ olan,
Bu vatan üzerinde batılı güçlerin gözü var.
Tarihe baktığımızda çok kere işgale uğramış.
Topraklarını çiğnetmeyecek, doğru sözü var.
Her zaman düşmanın açtığı yol sele uğramış.
Yaşayan halkları kışkırtmak için çıktılar yola.
(A) TATÜRK,akıllı tahta üzerinden bakar.
(T) ürkiye’nin önüne sönmez ışık yakar.
(A) nda sahip çıkmayanlar sizden korkar.
(T) ürkiye ilke ve inkılaplarına sahip çıkar.
(Ü) midini yitirme bilgi pınarı sürekli akar.
(R) üyalar gerçekleşir vatan hainlerini yıkar.
Sordum sınıftaki öğrencilere,
Barış sizce ne demektir diye?
Avuçlarını dayadılar çeneye,
Başladılar barışı düşünmeye.
Her öğrenci baktı farklı farklı,
Okul bahçesinde söğüt ağacı,
Sürekli bizleri çağırır altına,
Güneşli havaların en iyi ilacı,
Gelin bakın gölgenin tadına...
Küçük olsa da bir bahçeniz olsun,
Bir köşede maydanoz şurada nane,
Apartman değil müstakil evin olsun,
Bahçedeki yeşillik olmaz mı şahane…
Roka, dere otu, tere… hani nerede,
Her bakmak görmek sayılmaz,
İyi görmediği için de ayılmaz,
Bakmanın görmek sayılması için,
Güzelliği yakalayan hiç yılmaz...
Pırıl pırıl havada kuru soğuk çıkar,
Hazırlıklıdır üzerini mont ile kapar,
Üşüdüğü için bere altından bakar,
Üşüten ayaz yanağını al al yapar...
Çeşmeden damlayan sular donar,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!