**İhanetin Kıyısında**
Bir bıçak sırtıydı adını koyduğun her "seviyorum",
Yarası hâlâ sızlıyor, kanıyor kabuk bağlamış cümlelerim.
Suskunluğun bile ihanet kokuyor şimdi,
Nefes almak, ciğerlerime cam kırığı batırmak...
Geceleri göğsüme çöken bir çığlık senin adın,
Dudaklarımda paslı bir zincir, dilimde küflü bir "neden?".
O fotoğraf karesinde gülüşün dondu kaldı,
Sahteymiş bütün renkler; siyah, beyaz, kırmızı...
Ellerin üşüyordu hep, ben sıcak kanımı verdim ısıtasın diye,
Ateşe verdin söndürmek için! Küllerim hâlâ uçuşur rüzgârda.
"Biz" diye kurduğumuz cümleler düşman oldu bana,
Yalnızlık, en sadık yârim artık bu kanayan sessizlikte.
Gözlerinde gördüğüm o "daima" bir kuyruklu yıldızdı,
Söndü... Ve ben yandım, yanıyorum, külüm savrulacak.
Aynada parçalanan yüzümü toplamaya çalışırken,
Her fragman seni hatırlatıyor: *İncinmiş, bitmiş, tükenmiş...*
Acı, bir nehir değil; damarımda dolaşan zehir!
Her kalp atışımda "niye?" diye vuruyor şakaklarıma.
Söyle, hangi dua kaldı ki geriye döndürsün zamanı?
Yokluğun, varlığından daha gerçek şimdi...
SÖZ. Mucize
Mucize ŞiirlerKayıt Tarihi : 4.10.2025 13:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!