Seni en son ne zaman düşündüğümü sorguladıkça zihnimde, aslında hiç aklımdan çıkarmadığımı hatırlıyorum. Solgun bir resimle kafa kafaya verip ettiğim sohbetler ve pencere önü sessizliğine mahkûm bir kahve fincanı gözlerime ilişiyor. Hiçte kırk yıl hatırı var gibi durmuyor. Bahçede açmış olan papatyalara hiç dokunmamıştım. Çünkü yapraklarıyla güzeldiler. Seviyor sevmiyor döngüsünü onlarda aramak yerine, gerçeğiyle yaşamak daha çok acıtıyor ve bir şiire gebe kalıyorsun. Şiir dünyaya geliyor ve sen yaşıyorsun. Kimsesizliğimizle ayrı dünyalarda nefes alıp veriyor olsak bile…
Kaf önce hafif hafif düşüyorsun sonra
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Devamını Oku
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta