Hızla parça, parça zifiri karanlığa büründü, engin gökyüzü
Her birini bir umut, bir sevda saydığım
Tek bir yıldız görünmüyor 
Gecemde
Yine efkârlıyım
Acı dolu
Dert dolu
Çığlık dolu
Hüzün dolu bir gece, bu gece 
Hayatımın en nemli tarafına 
Rüzgâr vuruyor
Sızlayan yerlerime
Ayaz çalıyor
Hemde deli, deli 
Ne acayip bir şeydir
Beni 
Yıkıma uğratan
Hüzün çoktan göğü sardı
Fakat
Arşı fetheden 
Yıldızlar
Işıldanmıyorlar, bu gece
İnce yüzlü hilal 
Çoktan
Kuytulara yüzünü saklanmış
Umudumu tek, tek boğan kâbuslar hemen yanıbaşında
Yalanmış, şu şarap tadındak çok ekşi kokan yaşam
Bu gece yalnızım, bir başımayım 
Dertleşip konuşmaya
Ne çok 
İhtiyacım var
Lakin
O güzel çoktan
Derin, derin uyuyor 
Şimdi
Başımı yasladığım
Gecenin göğsünde
İçip, içip ağlıyorum
Açtıkça, kokladığım şarap şişem
Çoktan dibe vurdu
Tüm korkular
Tüm endişeler, benim içimde şimdi
Az sonra, bende benden kopup gideceğim
Uykusuzum, kederliyim, efkarliyim, sarhoşum bu gece
Her anım bir kördüğüm, gözlerini gözlerime dikmeyen
Gönül bahçemin gelmeyen baharında
Hoyrat başlı rüzgâların 
Kanadında 
Avuçlara sığmayan 
Bir yıkım var
Şu üç günlük fani alemde
Hayat 
Tabutanda dar
Bir nisan gecesi
İçtiğim
Şarap bile beni avutmuyor
İçinde nice sevdalar saklı
Sesiz-sedasız olan
Bağrı 
Bana açık
Cömert gecenin 
Meme uçları ağzımda 
Yabancısı olmadığım
Gül kokmayan
Acı çağlayanında
Doğmayan gün emiyorum 
Yarı çıplak kalan, şehvet koynunda
Aşk masalında; yaşam kefenden de yırtık, bu gece
Mehmet Çobanoğlu
20.22.2022
İstanbul
Kayıt Tarihi : 20.4.2022 19:14:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!