Çağlar da gözlerinin rengi,
Bir ürperti eşliğinde telefon zillerine değer çaresizliğim.
Soğuk cümlelerle durduruyorsun sana gelişimi,
Bu ayaklanışın tüketti beni.
Buz kesmiş sancılar giyindim, mavi renkli gece uykusuzluğu.
Su üzerinden okuyorum incir ağaçlarını,
Yosunlu taşları, ayva çürüğünün tadını.
Bana terkettiler çöl hikayelerini,
İçimde öksüz çocuklar büyüdü.
Cellatlarla bilendi kaç tanzimat görmüş dilim.
Hepsi oluyorken, olması gereken sen,
Yeni şarkılar söylüyordun, yeniden şair oluyordun.
Bana savaşı anlatıyordun.
Aynı parkta,
Aynı bankta,
Aynı kadınla oturan ihtiyardan konuşuyordun.
Kan diyordu ihtiyar, savaş diyordun sen.
'Gül' diyordum ben kırılmamalı sözcüklerinizden.
/Oysa; bir altın hançerdi yüreğim
Gözlerim zeytin karası.../
Koşar adım yollarına çıkıyorum gölgelerin.
Biliyorum hiç birisi sen değilsin.
Toprak kokusuna sarılıyorum beklentisiz.
Sen içimdeki yiğit öksüzlüğün matemi,
Bense,
Zeytin dalı taşıyan beyaz yeldirmeli şairim.
01.05.2004
Yasir AhıskalıKayıt Tarihi : 8.9.2009 00:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

sevgiyle kalın e mi
namık cem
Hepsi oluyorken, olması gereken sen,
yüregine saglık agabey
kalemin daim olsun
selam hürmetler..
TÜM YORUMLAR (4)