Giden gider,
kalan kalır sanırsın...
Ama hayat,
bazı şeyleri gözle göstermez;
mesela en çok kalanlar,
içinden sessizce yürüyüp gidenlerdir.
Onlar ki
ne valiz hazırlar
ne kapı çarpar,
sadece bir sabah,
çay bardağının sesi bile fazla gelir olur sana...
Giderler.
Çaktırmadan.
Çok usulca.
İçinin en ücra köşesindeki o kahverengi koltuğu boş bırakıp.
“Nasıl yani, daha dün buradaydı?” dersin.
Dündür o. Bugün bambaşka.
Kalbimde artık bir rezervasyon sistemi var:
Giriş serbest,
ama çıkışlar acı veriyor.
Üstelik çoğu, çıkarken
yanına birkaç gülüşümü,
birkaç sarılışımı,
hatta bazen bir iki hayalimi de alıyor.
Gülüyorsun,
çünkü hâlâ yaşıyorsun.
Ama o gülüşte bir eksik var,
çaktırmıyorsun.
Yani çaktırmadığını sanıyorsun.
Oysa en çok kalan gidiyor aslında.
Kokusunu bırakarak,
bir bakışı camda asılı kalarak,
ve bazen bir cümleyle:
“Ben aslında çoktan gitmiştim...”
Kayıt Tarihi : 18.7.2025 09:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!