Düşürüp ardına götüren esbâb
Kuşların uçtuğu kanadın izi.
Vîran dere konak molalı hesâb
Martının konduğu teyyare düzü.
Uyandık sabahtan çarşamba pazar
Kırk yıl olmuş sanki daha dün gibi,
Sınıfın başkanı olduğum günler.
Kırk kardeş her biri kafa cin gibi,
Dersten önce yoklama aldığım günler.
Şehrin ortası meydan biz idik,
Diyanet işleri başkanlık karar,
İyilik sofrası kurduk beraber.
İslam âleminde,birliği arar,
İyilik sofrası, sardık beraber.
Merkezi taşrası, efrad çalışır,
Ya rabbi yapılan ihlas dualar
Tövbekar kulların beratı olsun
Aşk ile okunan vahyi kur'anlar
Kabul edilenin beratı olsun
İnleyen hastalar şifa bekliyor
Kurmuşlar tezgâhı, mazlum hedefte,
İslam ülkeleri yeter uyanın.
Demokrasi deyip sahtekârlıkta,
Kana susayanlar beter uyanın.
Azmış beşeriyet şeytan gibiler,
Bin ayına bedel ramazandayız,
Leyle-i kadirde bağışla bizi.
Veda vakti geldi niyazındayız,
Yüce rahmetinle bağışla bizi.
Hira nur dağına gelen cibrile,
Yetmişli yıllarda, hedef verdiler,
Haneden okula, koş diye diye.
Mezuniyet görev, yükü vurdular,
Meşakkatli geçim, iş diye diye.
Bisikleti açar, sürer kaçardım,
Kültür penceresi açar erkenden,
Kalem defter bile gönül kaptırır.
Ayrılır mı bağda gülü dikenden,
Seherde bülbüle yuva yaptırır.
Bağbanın bağına fidan dikene,
Bağ ile bahçemde, vardım bostana,
Kazma kürek ile, toprak eşeyim.
Avuç avuç kardım, tumbun üstüne,
Yorulsam yatarım, yorgan döşeğim.
Bel ile belledim, evlek evlektir,
Lebbeyk Allah,niyet edip,
Yâre güller,derebilsem.
Tazarru arzuhal verip,
Çöle revan,sürebilsem.
Ağlayarak koşa koşa,
Sabah erken kalkar,tarla sürerdin,
Yer içer dinlenir,sonra gülerdin,
Kişneyen dor atı,gider yemlerdin,
Baba niye geldin köyden şehire
Güler eğlenirken,koşar dururken,
Yaşlılık geliyor,var yavaş yavaş.
Çağlayan damarlar,kanı kururken,
Yaşlılık demine gir yavaş yavaş.