Gül bülbüle küsmüş, bülbül figan da
Canan bana küsmüş, gülmem cihanda
Bülbül de matem var, aklı ziyan da
Gönül viran oldu, çeşm-i giryanda
Dağlar Duman vay aman
Sevda çetin, aşk yaman
Yıldızların altında
Buluşalım tez zaman
Dudakların al kiraz
Malazgirt'te Alperdin, Çanakkale'de nefer
Nice destanlar yazdın tarihlere muzaffer
Taarruza kalkınca, nidan Allahû Ekber
Müjdeler verir sana, inandığın peygamber
Şimşek çakan gözlerin, kartal bakışların var
Atımı sürerim, sessiz geceye
Ayın şavkı vurur ıssız tepeye
Kırk yıl mahpus yatsam, sormam ne diye
Serden vazgeçerim, sözümden dönmem
Yiğit nam salarmış, yedi düvele
Hırçın bir yılkı gibi, çıplak ve yalınayak
Özgürüm doyasıya, dörtnala koşuyorum
Selam söyleyin benden, bozkıra giderayak
Tutacakmış şaşarım, sürgüne koşuyorum
Gökyüzünde dolaşan bir kartalın gözünden
Üç direkli gemi kalktı limandan
Üç yıl oldu ayrı düştüm ben ondan
Bahçemize ağaç diktim limondan
Kurudu yaprağı düştü dalından
Geceleri uyku gelmez kahrımdan
Nasıl unuturum,candan bakışı
Böyle Alev Alev, kalbi yakışı
Feryadı figânı, duy haykırışı
Vurgunum ezelden vurgunum sana
Kuruyup savrulan, yaprak gibiyim
Uygarlığın beşiği, devletlerin doğduğu
Kültürlerin eşiği, bir kadim Anadolu
Kaynaşıp harman olan, insanlığın kurduğu
Ayrımız, gayrımız yok, yaşatır Anadolu
Bir yanım Karacaoğlan, bir yanım Dadaloğlu
Pencerene konan kuşun olurum
Çehrene yakışan kaşın olurum
Sofranda bir lokma aşın olurum
Yeter ki yanından, ayırma beni
Beline sardığın ipekten kumaş
Dağları taşları, aştım da geldim
Çağlayanlar gibi coştum da geldim
Sel olup bendimden taştım da geldim
Canlar meclisinde yıkıldım kaldım
Mavzer omuza yük, eşkıya sanma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!