Nazenin gülüşünün durağında bekliyorum
Hoyratça ardın sıra bakıp yollarına
"Yar" adına en çok yakışan gözlerinle
Adımlarını atmadığın duygularımın ırağındasın
Süveyda derken sana tüm kainat
Unutmak nedir bilirmisin?
Unutmak
Eski bir dosta yalnızca selam vermektir
Unutmak o dosta soğukça gülümsemektir
Vaktiyle çizdiğin o böcekli resimleri gönlünden silip atabilmektir
Unutmak budur.
Bakma öyle vakur durduğuna
Onun adı Türkiye'dir
Mazlumlara kol kanat olur
Zalimlere bitmeyen çiledir.
Talas'la başlar macerası
İnsan yaşadığı yere ait değildir, bildim.
Yolları arşınlayan bir tekerlekle dertleşirken
Diyeceklerini bir türlü diyemeyen boş gözler selamladı beni
Gözlerim istikbale kucak açan çocuk kadar heyecanlıydı
Bir gün bu şehre geldim
Yaş Yirmi Altı...
Yolun ne kadarı eder?
Bilemem.
Zaten yarısını yaşamadım,
Yarı ölüydüm desem.
Kaç yol ayrımında vuruldum!
En zor şey ne diye sorsalar
Hak etmeyene hak etmediği sevgiyi vermektir derim.
Kalbinin alışmadığı hikayeleri yaşamak için
Canının dayanmadığı acıları çekmeyi yeğler insan.
Boşa kürek çektiğini fırtınanın ortasında anlarsan
Bir gün gözlerinle tanıştım
Bana bütün yalnızlığımı unutturdu
O kadar derindeydi ki özün
Kayboldum o serin gözlerinde
Hızımı alamayıp
Esrarlı bakışlarınla savaşa tutuştum
Yine karanlığım bu gece
Aydınlığımı uçurumdan saldılar
Batık sularda yüzüyor yine kaderim
Beşere olan dargınlığım perçinleşmiş
İnatçı benliğim kaskatı kesilmiş
Klasik müzik kadar okşayıcı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!