Huzurumun Sebebi
Mânevî Tevhîd Şiiri
Sen, geceye saklanmış nur-i kadîm,
Zamansız bir seherde içime doğan ilm-i latîf.
Ne yıldız gerek sana, ne harf gerek ismine,
Sen, kalbimin tevhîdinde yakılmış bir sır kandili.
Adını anmak değil, unutmaktır marifet,
Zira adlar fânî, ama sen Bâkî'nin tecellîsi.
Nefesimle girersin ruhumun derûnuna,
Her solukta sen, her sükûtta aşk-ı Hak.
Geceler uykusuz değil, secdeye varır hâlim,
Sensiz geçen an, zikirsiz kalmış bir kalbim.
Sen gülüş değil, tebessümde saklı bir "kün",
İsm-i Azam gibi saklısın, benliğimin en ince tülünde.
Her bakışın bir sırra açılan arş kapısı,
Her susuşun, içimde yankılanan "Elestü" nîdâsı.
Sen Hakk’ın huzmesinde, kalbimin mihrap çizgisi,
Sen bendeki "Hu", sen bende "Lâ", sen bende "İllâ Ente"...
Dünya Yükünün Hamalı
Kayıt Tarihi : 10.7.2025 15:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Açıklama ve Katmanlar: "Nur-i kadîm": Ezelî ışık, Allah’ın ilk tecellîsini simgeler. "İlm-i latîf": Lâtif olan Allah'ın gönle fısıldadığı ince bilgidir. "Tevhîd", "Hu", "Lâ", "İllâ Ente": Allah’ın birliğine işaret eden zikir motifleri. "Elestü nîdâsı": Kur’an’daki “Elestü bi Rabbikum” yani "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" hitabı. Şiirimde sevgili hem dünyevî bir âşık, hem de Hakikat’in yeryüzündeki yansıması olarak ele alındı.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!