Kapım açılmaz oldu, tüm umudum yıkıldı
Adımın önüne ad, bunak deyip takıldı
Torunun bitmez hasreti, yüreğime çakıldı
Gülmez huzur evinde, bir gün yüzüm gülmez
Zaman paslı bir saat, akrep geri kalıyor
Hatıralar sürgünüm, göz maziye dalıyor
Ömürlük emeğimden, şimdi evlat çalıyor
Gülmez huzur evinde, bir gün yüzüm gülmez
Terliklerim anlatsın, yürünmeyen yolları
Nasıl helal edeyim, harcadığım yılları
Hep hasret bıraktınız, toruna boş kolları
Gülmez huzur evinde, bir gün yüzüm gülmez
Günler yaprak misali, hep ömürden düşer
Geceler uzun gelir, gönlüm kadere küser
Yüreği kor dağlasada, dil çaresizce susar
Gülmez huzur evinde, bir gün yüzüm gülmez
Hep burukla başlar, yurtta bayram sabahı
Nasıl ödeyeceksiniz, ettiğiniz bu günahı
Bil ki göğe yükselir, yerde kalmaz kul ahı
Gülmez huzur evinde, bir gün yüzüm gülmez
Çorba soğur masada, kaşık bekler elinde
Torun ismi dökülür, hece hece dilinde
Suç sahipsiz kalır hep, olur damat gelinde
Gülmez huzur evinde, bir gün yüzüm gülmez
Saçımda ak çoğaldı, sözüm anlamsız kaldı
Yaşam aşkını benden, evlat dediğim çaldı
Kader bana bitmeyen, sanki kara kış saldı
Gülmez huzur evinde, bir gün yüzüm gülmez
Harcadığım emekler, yaşlandım yok sayıldı
Duygu denen hanemde, umutlarım soyuldu
Mutluluk çok görüldü, canlı kabre koyuldu
Gülmez huzur evinde, bir gün yüzüm gülmez
Gözlerde kahramandım, şimdi ayak altında
Sızı çöreklendi artık, kalbimin tüm tahtında
Evlat hançeri varmış, demek kara bahtımda
Gülmez huzur evinde, bir gün yüzüm gülmez
Kayıt Tarihi : 22.12.2025 22:42:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!