Bozgunların şerefine içiyorum bu gece
Kadehimde kırmızı, dudağımda sen,
Umursamıyorum mezem soğuk, şarap sıcak
Nasılsa unuturum içince çabucak.
Unuturum diyorum ya, unutulmuyorsun
Ne meyde, ne sazda,
Kemancı masamda çalsana biraz da,
Ezip geçsin hatıraları kemanının yayı
Sen yakamazsan üzülme,
Ben yakarım dünyayı…
Kaç şarkı varsa aklında, bu gece hepsini çal,
Anılarla vedalaşıyorum son kez
Hüznüm sen bende kal.
Kuşatsın mısralarımı en derin halin
Ağla yüreğim ağla, kalmasın mecalin.
Benden önce sarhoş ol, benden sonra ay,
Bir kadeh de senin için, bu da benden say.
Yum gözlerini ay ışığı sen de
Gün doğana kadar açma,
Es deli rüzgâr, söyle sen de şarkını
Sözleri benden, notaları senden,
Sil sevdamın izlerini bu yorgun bedenden…
Islak kaldırımlarını özledim şehrimin
Yağmurda yağmadı bu mevsim nicedir,
Şimşekler bile yalancı, boş yere çaktı
Korkudan martılar da terk etti sahili,
Anlatsa bizi, olsa da kumsalların dili…
Yakamozlar bile gözlerden uzak,
Haydi! Tut bir dilek yıldızlar sönmeden
Sabah oluyor bak!
İlk günaydını sen derdin hep benden önce
Ve yakardı içimi özlemin her gece,
Her şarkıdan sonra sesin olurdu kulağımda
Ne ayrılık vardı aklımızda, ne hasret
Sen tomurcuk açardın, nihavent çağımda.
Gurbetten sılaya uzardı sevda yolumuz
Şimdi ne kanadımız kaldı kırılmayan
Ne kolumuz…
Uzak iklimlerde yaşıyorum kaderimi,
Korkularım yerini umutsuzluğa bıraktı,
Bu gece senin için gözlerimden
İki damla yaş aktı.
Kemancı, çal haydi, çal durma,
Sarhoş olsun anılarım da zil zurna,
Yıksın acılar duyguların bendini
Ben benden gidiyorum gurbet çiçeğim,
Sen, sende bırak kendini… Sen sende bırak kendini…
Murat Nail Güney İstanbul
11 Mayıs 2011 saat: 02.00
Kayıt Tarihi : 11.5.2011 02:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gurbet çiçeğime...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!