Doğduğun andan bu güne.
Dünyamda var olduğu.
Güldüğün, yürüdüğün,
Konuşup, baba dediğin,
Oğul o günler.
Rüşvet ve yolsuzlukla yoldular.
Sürekli annemizi sordular.
Darp edip dayakla doyurdular.
Kafamızı, kolumuzu da kırıp
Hak dedik, hayat aldılar.
Kırılmış bak fotosentez zinciri
Eksiltmişiz gerekli öğeleri.
Yakmışız bilinçsiz akciğerleri.
Kirletmişiz mavi denizleri.
Konuşur, utanmaz yalancılar.
Sabun köpüğü gibisin
Çok çabuk sönüyorsun.
Verdiğin sözden de hep
Çabucak dönüyorsun.
Mevlana tornu musun?
Baba şevkatinin boşluğunda
Düşmüşüm kendi doğrumda
Annemin varlığı ha yokluğu
Doyuramamış sevgiye koynunda
Bir arayış içerisinde kalmışım
Eviniz var yeri hayli yamaçtadır
Güzelliğin var göz ile kaşındadır
Derler ki:”Akıl yaşta değil baştadır”
Elbisenin de kalitesi kumaştadır
Hünerleri var elindeki iş ve aştadır
Canlılar içindir
Yaşam
Biliriz
İçinde didiniriz
Uzunda olsa
Kısada
Ağlarım akşamları sensizliğime.
Akşamlar hüzün yaşatır gözlerime.
Güneş batarken ufukta,başlar hüzün
Karanlık çöker gerçek ve düşlerime,
Yakar hasret,akar gurbet akşamları.
Mersin’ini yolunda,
Sevdiğim kolumda.
Dünyalık yok umurumda.
Her şey yolunda.
Yaşam boyunca hep altan aldım
Hayatın yükü altında kaldım
Kucak dolusu sevgi isterkem
Hep kollarımı boş geri aldım.
Kimseye kendim anlatamadım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!