Her sabahın tan vakti başlar sessizliğim sana
Dağ göğsünde bir kaya diliyle sessiz
Ayazda kavrulan bir dudak
Çatlayan dudaklarım oluyor her gece
Yıldızlara sessiz, yaşamaya sessiz
Haykırabilsem
Şiir yanlızca şiir değildir.
Yaşayan bir ölüden, yaşayan başka bir ölüye
Yanan en son fener de söndü gözyaşımın saldırısı altında
Olmaz dedi Tanrı, gülümse biraz
Bu zemheri de, baharda, yazda sana sundum yüreğimin çiçeklerini
Ve hep sana soldum sonunda,
Hep sana yandım çölünde bu aşkın,
Sana üşüdüm ayazında
Sana yağdım yağmurlarda, sana sızladım buz düşmelerimde
Seni özledim yanımdayken ve sana ettim bildiğim tüm küfürleri.
Karalar sürmüş gözlerine
Eğerti hayallerim
Aza kanaat seni buldururmu
Getirirmi düşlerime üç yanlışta bir doğruyu
Bir yanlışa gitmişken üç doğru
Ve çirkindi kadın
Valizini hazırlarken
Hazır bir valize vardı ayak izleri
Ayrılık sıkıştırıp giderken ellerime
İlk defa bu kadar çirkindi
Eğer yalnızlığın ayazında titriyorsa yüreğin,
Yüreğini al ve gel yüreğime
Gecenin en suskun saatlerinde paylaşırız sessizliği
Anlatır gözlerin incinen ruhunun kimsesizliğini
Yıldızlar kayarken, tüm dileklerimi unuturum gözlerinde
Hüzünlerimize meze olur bütün şarkılar
Bulduğumda seni yalnızdın
Fırlatılmış yürekler arasında sıkışıp kalmış ruhun
Önünde uzanan yol iblisin fenerinde
Biraz ilerisi intihar
Bir bıraksam hazırdı gitmeye
Kolundan tuttuğum gölgen
Şiirin bedduasını aldı dilim
Ne yüreğimden geçenleri söyleyebildim
Ne dilimden dökülenler yüreğimdeydi
Fikrim ziyan, Katlim vacip
Terimi aldattın üşürken
O içimdeki gidişinle yine didişme benimle
Kim senin yüreğinde yaşarsa,
Ben vurulurum bu şehrln namlusunda
Adın aşk ise
İlham perisinin namusunu korumak görevdir bana
Şiir yazarım ve korkarım
Kalemimle sana değecek diye
Yarasından ayrı düşen kabuk kadar ömrümüz vardı,
Cehennemin en dibine indik.
Altı üstü iki ayrı yaraydık,
Aynı yara bandını arayan
Bulamadık ve kabuk bağladık,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!