•Ey Huriyye..
Saçlarında barutun sessizliği var..
Nefesin mi, ruhun mu bilemezsin kursağında,
Tıkanıp kalmıştır ama orada.
Huriyye'nin yeşilden maviye çalan gözleri kan çanağına bürünmüş..
Aynı dilleri konuşabilseydik eğer, anlatırdım ona; sevdasının ne denli kutsal olduğunu..
O sessizliğiyle köşesine çekildiği zaman, anlıyorum köşeler yavaştan yavaşa yıkıldığını belli etmeyen surların, Huriyye ve Huriyye gibilerin yeri.
Bir "ah" ile çıkar ruh bedenden,
Bir "eyvah!" yükselir yandaki tenden.
Demişti ona: Seni Allah’a şikâyet edeceğim.
Ey Huriyye, ağlamak hissetmektir, utanç değil ki ana baba ayıbı olsun bohçadaki leke olarak.
Ağlamak, ağlayanın değil; ağlatanın ayıbıdır.. ve insan en çok ağlamasını bilmeyenden korkmalı.
Sen ki koca bir neslin anası, tarih olup andıkça kanayan anısı; yarası, evlatlarının yarısı..
Melekleri de katıp yanıma, ederiz dua sen ve evlatlarına.
Gözce dilini bilmediğini iddia eden Cemal Süreya bile anlar; renklerini acılarla kaybeden gözlerindeki destanı.
Aslında herkesin bildiği şeyler.. Biz annelerimizin gözlerinden öğrendik gözce dilini.
Fakat şimdi insanlığın yarısı kör, diğer yarısı köle.
Ey Huriyye,
Allah'tan sonra en çok gök senin yanında,
Atsalar da seni bir zindana, bir bir evlatlarını bulsalar da kana, sakın ola yalnız kaldığını sanma.
O ki zalimlerin de Rabbi, O ki yoktan var; vardan helâk etmesini bilen..
Bugün bizim evimiz yıkılır, yarın onların dünyası..
Bu umut edenlerin rüyası..
[ 13 Nisan 2025 ]
Kayıt Tarihi : 13.4.2025 18:52:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hür yaşayıp hür ölmek; din, ırk ve ten renklerimize bakmamalı.. Huriyye özgürlüktür.. Ve bunu belkide en çok FİLİSTİN hak ediyor. İnsanlık davasında Huriyye'ye ses olun lütfen. 🇵🇸




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!