Griliğindeyken bile maviydi gece…
Salınarak akarken hayatın tadı
Hep görmek istediğim yerden süzülürdü bakışlarım
Bir türkü ezgisinde dans ederdi
Hayaller ve gönül yangınları
Sonunu görmeden çıktığım basamakların
Dilim yanar kalbim sen kokarken
Boşlukta bir bavul dolusu yalnızlık
Korkar karanlıktan...
Firar eder bakışlarımda sensizlik
Yine ben kalırım bir başıma
sensiz yapayalnız...
Fırtınadan çıkmış gemiler gibisin
Ardında bıraktıkların alabora olmuş
Sen, verdiğin mücadele ile kazanmışsın
Enginliklerde yüzmeyi…
Ellerinden aldın hayatta kalmak isteyenlerin canını
Ve bir avuç gözyaşı verdin her birine
Geldiğinde mevsim bahardı
Gönlümde açıyordu nergizler…
Gittiğinde yaşadım sonbaharı
Yanaklarımda bir avuç gözyaşı…
Kalbimde kopan fırtınalar
Boğazımda düğümleniyor.
El salla bebeğim gökyüzüne
Tatlı gülüşün ulaşsın her bir maviliğe
Karanlıktan ürkme bebeğim,
Yüzünü dön güneşe…
Umut ek toprağa bebeğim,
Sonu gelen öykümüzün
Satır aralarına gizlendi anıların
Acılarıma ortak oldu
Odanı süsleyen eşyaların
Giysilerin, kitapların, umutların
Güzel bakışların, sevdalıların…
Geriye dönüşü olmayan
Zamanda atarken sevda adımlarını
İzledim güneşin doğuşunu
İçime işledi sensizliğin rüzgarları yokluğunda
Ilık nefesinle ısıttım düşlerimi
Güneş doğarken tatmak
Bir tay oldum dağları aştım.
Dörtnala koştum aşkına.
Gel yârim tut ellerimden, gel kollarıma.
Öyle açım ki sana sar bedenimi, al beni ruhuna.
Su gibi ak benliğimde. Yıka sensiz geçen dünleri.
Hayatlar gördüm dehlizlerde buz tutan
Bakışlara dokundum suskunluğa kök salan
Kopuşlarda tutundum kimsesiz çığlıklara
Değişmeyen tekrarın değişkenliğinde ses oldum
Şaşırdım pişkin yüzlerin pervasız tebessümlerine
Benliğimi yitirdim, sen oldum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!