Tadı damağımda hala gizlidir
Anamın yaptığı sütlü çorbanın
Bulguru çok, kıvamı da özlüdür
Anamın yaptığı sütlü çorbanın
Akşam oyun bitip eve gelince
Bu vatanı baştanbaşa
İlmik ilmik öreceğiz…
Yorulmak yok koşa, koşa,
Ta… Mahşerde duracağız…
Fatma teyze, Elif bacı,
Mevla’m insan biçimli yaratsa da insanı,
Âdem siluet’inde nice yılanlar da var!
Hoş kelamla, söz ile donatsa da lisanı
Bunca lisan içinde nice yalanlar da var!
Kimisi var dilinde hak kelamı zikreder!
Sen Rahmansın merhamet, işte geldim katına…
Bilirim ki geleni döndürmek şanın değil
Dışarısı pek vahim her yer bora fırtına…
Bu havada kem ter’i dondurmak şanın değil
Günah bataklığında bata çıka giderim…
Rüzgâr eser, deler açık sinemi
Fakire mi gücün yeter kara kış…
Kastın bana mıdır, ele güne mi?
Biraz insaf edip ver bi ara kış…
Fukara bulamaz odun, kömürü,
Kayboldu maneviyat, çıkıyor çatlakça ses…
Malum diziler var ya! Ettirdi beni de pes…
Bulandırır boyuna körpecik zihinleri,
Bez bebek in aşağı, yüksel kayıp prenses!
14.12.2008 Kütahya
Daha dün kundakta yatıp dururken,
Okuyup, yazmayı, kimden öğrendin?
Bardağı, fincana katıp dururken,
Dosdoğru gezmeyi kimden öğrendin?
Acizdin kalkıp ta bevl edemezdin
Çıktım akşamüstü kara tepeye
Kartal gözleriyle süzdüm Afşar’ı
Es geçmeden girdim cümle kapıya
Sokak sokak, ev ev gezdim Afşar’ı
Baktım simalardan aydınlık gitmiş
Gönlümdeki samanlık,
Seninle seyran olur.
Baksan bana bir anlık,
Öz suyum ayran olur.
Aşk odumu yakarsan,
Caddelerde ses yok, sokaklar ıssız
Duygular sel olur her pazar günü
Güller boynun bükmüş bülbüller sessiz
Lalezar çöl olur her pazar günü
Hüzün perde perde sarar içimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!