HORASAN’DAN CUMHURİYET’E BİR YOL HİKÂYESİ
Güvercin kılığında gelip, Sulucakarahöyük’e kondum,
Hünkar’ın nefesiyle olgunlaşıp, dertlilere çare oldum.
“Eline, beline, diline hâkim ol” diyerek kurdum bu yuvayı,
Hacı Bektaş Veli’dir kalbimin parlayan güneşi ve ayı.
“Bilimin aydınlatmadığı yolun sonu karanlıktır” dedi Pirim,
Ceylanla aslanı kucağında dost yapan o büyük sırrım.
Yerimiz sevgi, yönümüz insandır bizim her zaman,
Hünkar’ın izindeyiz; bu inanç yıkılmaz hiçbir zaman.
Ben Balkanlar’da dervişim, hoşgörü mayasıyım,
Yeniçeri içinde, koca bir devletin sağlam dayanağıyım.
Yunus'un tertemiz dili, Abdal Musa'nın bitmez nefesi,
Pir Sultan'ın dar ağacından yükselen o özgür sesi…
Hatayi’nin aşkıyla Şah’a dönmüş yüzüm, yönüm bellidir,
Celali isyanında özgürlük diyen deryanın kendisidir.
Kerbela’da Hüseyin’den kalan o soylu mirasım,
Ana kaynaktan beslenir, aslanın pençesinde varım.
Dışlanmışım, kovulmuşum kendi öz yurdumun bağrında,
Tahtacı olmuşum Akdeniz’in geçit vermez dağında,
Kötüleri görmeyeyim diye sığındım ulu çınarlara,
Yine de eğmedim başımı, haykırışım sığmaz asırlara.
Dört yanım kuşatılmış, sinsice kurulmuş pusular,
Maraş’ta kan ağladı kışın ortasında körpe yavrular,
Çorum’da yağmalandı ekmeğim, suyun tadı kaçtı,
Sivas’ta göğe savruldu külüm, canlar Hakk’a ulaştı.
Köyümün ortasına yapılmış o minaresiz camiler,
Fişlenmişim uzaktan, kapımda kara bir işaret bekler.
"Mum söndü" deyip dil uzatmışlar en kutsal namusuma,
Kardeş bildiğim o yüce, o eski sözüme ve yoluma.
Zorla çekmişler beni yabancı, buz gibi sofralara,
Küçücük çocuklarımı mahkûm etmişler kara tahtalara,
Dili dönmez dualarla, zincirler vurulmuş ruhlara.
Karanlığı yarıp gelen o ak ışık benim,
Mustafa Kemal’in izinde, hür doğan halk benim.
O’nunla kırıldı bin yıllık paslı ve ağır zincirlerim,
İlimle, irfanla parlayan en büyük gururum, onurum.
Binlerce güneş batırdım kör kuytu zindanlarda,
Yalın ayak yürüdüm, iz bıraktım sarp kayalıklarda,
Ne sözümden döndüm ne de vazgeçtim yüce yoldan,
İnancımı sürdürdüm dünyada, kan damladı söğütten.
Dayan ey yaralı yüreğim, dayan ey canım, sevgilim,
En koyu karanlıkta parlayacak elbet özgürlük yanım.
Umutla sarıl sazına, sözüne, doğrudan vazgeçme,
Yıkma sakın o soylu direncini, hainin suyunu içme.
Sadık der ki; Ana kaynaktan akar coşkun selimiz,
Kırklar Meydanı’nda söze durmuş, bağlı belimiz.
Allah’ın rızasıdır bizim sağımız hem de solumuz,
Gerçeklere kanıt olan, özü temiz Kalemsiz Şair
Kayıt Tarihi : 22.12.2025 10:09:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!