vermeyip bir lokma ekmek
aç ettiler ömrümüzü
mümkün değil hesap etmek
kaç ettiler ömrümüzü
gördüler hep yaban gibi
burun üstü çıban gibi
yatırdılar kurban gibi
koç ettiler ömrümüzü
saygı duyduk dinlerine
saray dedik inlerine
yıllar yılı kinlerine
öç ettiler ömrümüzü
onca pembe dizi yetti
aldattılar bizi yetti
bir tanesi eziyetti
üç ettiler ömrümüzü
kirlettik beyaz sayfayı
istedik zevki sefayı
merkeze taktık kafayı
uç ettiler ömrümüzü
bizimki de nasıl soysa
şükrediyor biri soysa
kral bile yoktu oysa
taç ettiler ömrümüzü
hatalar yapıp yanmıştık
yüreği kana banmıştık
yetiştik tamam sanmıştık
geç ettiler ömrümüzü
yahudi ab’yle kanki
yanında müttefik yanki
kıymeti mi vardı sanki
iç ettiler ömrümüzü
alınların karasında
mankenlerin orasında
hırsız huysuz arasında
maç ettiler ömrümüzü
gururluca kalamadık
ayak yok ki yalamadık
profesör olmadık
doç ettiler ömrümüzü
usta gitti ıraklara
meydan kaldı çıraklara
hergün yeni topraklara
göç ettiler ömrümüzü
unuttuk kimler adaydı
davamız hangi adaydı
dünyada kellik modaydı
saç ettiler ömrümüzü
puşta kolaylık sağlardık
kibirli yüksek dağlardık
masumuz diye ağlardık
suç ettiler ömrümüzü
sözlerim ağırsa vurun
domuz yağında kavurun
kalleş elinde gavurun
güç ettiler ömrümüzü
borçlu çıktık her selamdan
habersiz kaldık haramdan
uzak tuttular islam’dan
haç ettiler ömrümüzü
şeytan akıl fikir gaye
kurtardım de yap sermaye
bunların hepsi hikaye
hiç ettiler ömrümüzü...
Kayıt Tarihi : 1.3.2008 21:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!