Hüzünlü bir sonbahar sabahına uyandı şehir
Bulutlar ince bir yağmurla kederini döküyordu
Pardesülü bir adam geçiyordu sahilden
Kimse içinden geçenleri bilmiyordu
Güvercinler günlük rızıklarını toplama derdine düşmüştü
Bir kadın yalnızlığıyla karşılıklı kahve yudumlayıp
Bu koca şehirle nasıl baş ediliri düşünüyordu
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan