Gece benimle çakır keyif olmuş,
rüzgar çıkaracak hali yok.
Ne çok şey hatırlatıyor şu çilingir sofrası.
Hiç ağlayamam derken,
birikmiş anılarım göz yaşlarımla boşalıyor.
Geri getiremeyeceğim gençliğimi,
hatırlıyorum, hafif bir tebessümle,
Mutlu anılarımı, pişmanlıklarımı
Rengi güneşten solmuş,
anason kokan masa örtüsünün
birbirine karışmış çiçek desenleri gibi,
tarihten silineceğimi biliyorum,
bir efkarı tek başına yaşarken,
Doktorun içme demesine rağmen
isyan edercesine bir kadeh daha dolduruyorum
İçersem ölecekmişim,
sanki içmesem kazık dikeceğim, bu adaletsiz dünyaya,
kim isterki bunu.
Karanlık, sanki bir şeyler fısıldıyor kulağıma,
konuşmak istiyor,
gençliğime dair kimsenin umrunda olmadığı
anılarımı anlatıyorum karanlığa,
elimdeki bardağa, belki de karışımda duran
boş sandalye ye.
Kıpırdayan dallar radyoda açmış olduğum
80 ve 90 lara ait efkarlı şarkılarla bana eşlik ediyor
Ne korkuyorum yaşlanmış olmaktan,
Nede ölecek olmaktan.
Anı yaşıyorum her gün,
yada her gün aynı anı yaşıyorum.
Ne hiç kimse umrumda
Ne de kimsenin umrundayım.
Kayıt Tarihi : 16.4.2025 09:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!