Şeytanın derdi oydu, bizim ki olmayaydı
Kabul etmedi o gün, boyun eğip kalaydı.
İlmi de ameli de zirve yapmıştı ama
İtaati bırakıp hazımsız kalmayaydı.
Ruhumuzda bir maraz oldu, olmaz olaydı
Israr edip durmadan bu lekeli haslette
Devam demeyip geçsek inatta temerrütte
Mahiyeti kin ile nefretle dolduğundan
Yer etmeseydi keşke kemiğimizde ette
Anlasaydık ki bizler insanız nihayette…
İblis de göre göre yuvarlandı küfrüne,
Vahiy sağanak olup yağdığı evde bile
Kabil takıldı ona Habil’e verdi zarar
Kıskançlık belasıyla geldi bu akibete
Kanlarına girmeden koşalım kardeşlere.
İbret alınsın diye yazılan tarihlerde
Benzer çok hadise var, edilmiş müşahede
Haset denen o duygu hep başaşağı eder
Lakin haset ateşi kör eder gözleri de…
Öyle biri ola ki yok olsa incitmede
Efendiler Sultanı’na hazımsızlar kin güttü
Her türlü entrikayla tüm dertleri büyüttü
Onun nurlu yolunun bendeleri duymalı
Asır başka olunca şimdi daha büyüdü
Beklemesinler ki haset fikri çürüdü.
Kendinin olmadığı işi önemsiz bilir
Dağlar gibi emekler yıkılırsa sevinir
Bereketli işlerin arkasındaki gücü
Benden değildir diye hafif görür eritir
Hazımsız bir pehlivan her yiğidi bitirir….
Her işte hazımsızlar hesaba katılmalı
Işıldayan gözlerle daha net bakılmalı
Anlayabilse keşke varacağı noktayı
Lakin yine de onu bağrımıza basmalı
Hazımsızı hazmedip yeşil ışık yakmalı.
Her şeye rağmen yine hasedi bırakmalı
Çarpacaksa birisi yerimizde durmalı
Bizde hamla yaparsak şiddetli olur kaza
Kötülük kokan beyin yalnız bırakılmalı
Sevgi kazanlarında hemen yumuşatmalı.
Kayıt Tarihi : 28.12.2015 07:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!