Gökyüzü alaca karanlık
İçimdeyse yalnızlığın hüznü var
Gözlerimde hasretinin gözyaşı
Senin gözlerinde buzdan bir bakış...
O sıcaklığında kavrulduğum avuçların
Serinlemiş parmakların hafif kırık
Sevmek bir atweşse eğer
Sevginle yak beni kıyamete kadar
Gelişin ölümüm olacaksa eğer,
Çabuk gewl bana okunsun Fatihalar
Olamazsız sevgimin son durağısın
Sevmek yağmur sonrasında toprak kokusunu
Topraktan fışkıran adını bilmediğin çiçeği
Anasını Babasını tanımadığın bir bebeği
Usulca hissettirmeden sevmek....
Bir serçeyi bir kumruyu yuvasında
Gecede yıldızları denizde yakamozları
Saniyeler sate saatler güne dönerken
Engine uzanan denizde seni aradım
Nice akşamlarda ve güneş doğarken
İnan özlemine hiç engel olamadım
Çaresiz çoğalan özlem bulutlarında
Olamazsız sevgime mabet yarattım
İçimdeki yangının hafiflediğini hisediyorum
Yavaş yavaş rüzgarın çekildğini
Aşkımdan kalan külleri savuruyorum
Hissediyorum tüm bedenimin gerildiğini
Nasıl sevmiş nasıl yanmıştım senliğine
Sarıl bana.. hiç bir düşünmeden
Sadece aç kollarını ve sarıl sımsıkı
Kim olduğunun ne olduğumun önemi yok
Şu an tek istediğim birinin bana sarılması
Belki acılarımın hafiflemesi için gerekli
Belki bir canın sıcaklığına ihtiyacım var
Karanlık bir gece aklımda sen
Nasıl özledim seni bir bilsen
Rüyamda bile gelişini görsem
Gerçek sanıp sana koşuyorum
Karanlık bir gecezindan uykusuz
Tertemiz büyüttüm seni benliğimde
Nisan yağmurları kadar bereketli
Orman kokusu kadar temizde...
Senin ellerin neden kirli?
Seni af su kadar berrak
Kırk kalıp sabunla yıkasalar seni
Aslını değiştirmen olanaksız
Çok yükseklerde görsende kendini
Bir nokta kadar büyümen imkansız
Zaman aşımına uğradın artık
Ufacık ellerindi ilkgördüğüm
Ve yumuk yumuk yanakların
İlk kucakladığımda titredim
Pamuk gibi yumuşacıktı tenin
Seviyorum seni küçük aşkım
Özledim seni okyanus kadar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!