İçtikçe geçecek sandığım kadar...
Sevdikçe gelecek umudum olmamalıydı.
Bu tüm fantastik hikayelerin başlangıcıydı.
Bir kahraman edasıyla herkesi kurtarmaya gittin.
Ben esirken sensizliğe.
Ruhum 20 km uzağa doğru uçsa da.. Sana doğru...
Gelirsen..
Geç kalmış gibi yapabiliriz.
Bu kadar uğraşıp tam zamanı yakalamışken.
Şehir bizi kabullenmişken.
Toz toprak üzerimize sinerken.
Tekrar deneyebiliriz, boynumuz bükülmeden.
Zaten hep böyle olmuyor mu?
Sen elinde sihirli bir kapıyla olduğum yere geliyorsun.
Ben sussam da, kapıyı çarpıp gidiyorsun.
Herkese yapamadığını, benim için planlıyorsun.
Planın içinde olmak da güzel oysa.
Zira;
Kahverengi manzaraların arasında, siyahınla beyazınla.
Yine beni eskitiyorsun.
Eskiyen yüzüm oluyor ruhumdan çok.
Git gide çirkinleşiyorum.
Sen çılgın kahkahalarını atarken, ben dinginleşiyorum.
Bundan çekip gidişlerin.
Bu yüzden sinirli yapın belki.
Bu da bana özel bir huy diyelim.
Ama şu an gel sen,
Belki gelsen, sarılıyor olurduk.
Kim bulmuş ki uygun karşıtını bunca yıldır.
Birbirimize katlanır, doğru yolu bulurduk.
Belki denize attığım taşları geri toplar..
Ne kadar beklediğimi sayardım sana.
Taşlara denk getirirdik denizi.
Yine her şeyin tam tersini yapardık, sevmediğimiz gibi.
Şimdi gelsen...
Sever miydik, hiç sevmediğimiz zamanlar kadar?
Üşüyorum.
Kandırmasin beni baharlar yazlar.
Gelecekse gelsin.
gelmeyecekse söylesin alışalım.
Agustos böceği ile anlasamiyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!