beklenmedik bir fırtınaydı gelişin...
uyandırdın sessizliğimi aysız gecelerde
yaralı bir deniz gibi hıçkırdığını
bir fanus altında sıkışıp kaldığını..
aşkla kenetlenen kalplerimizin..
me'yus olduğunu,bunaldığını
biliyorum,hayal bekçisiyim..
mehtabı arayan karanlıklarda
yağmur yakışmıyorsa..
güvercin gözlerine yakışmıyorsa yağmur
nasıl açabilirim bulutlara derdimi
nasıl geçebilirim mayınlı köprülerden..
sellere karışan ayaklarımla
yığılıp kalıyor en güzel umutlarım
vurgun yemiş denizciler misali
göğsümün katranlı sahillerinde
zifiri saçlarıyla
infazıma ağıt yakan menziller
en salgın boşluğumu akıtıyor üstüme...
ben mehtabı arayan bir hayal bekçisiyim
ben sevda sokağının yoksul çiçekçisiyim
ben kor merdivenlere göklerle tırmanırım
kızgın güneş altında yemyeşil ıslanırım..
ben mehtabı arayan bir hayal bekçisiyim..
ben korsan bir geminin mahzun kürekçisiyim..
ben yaklaşan saati beklerim odalarda
ihtilaller yaparım gözlerine dalar da.....
Kayıt Tarihi : 7.6.2000 08:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

İtiraf ediyor ki; her önüne geleni haşlayıp taşlıyor velet Fırat. Ve bu haltı ile gururmuş gibi övünüyor. Üstelik cihat şahin sanıyorsun diye de kendini bi daha övüyor.
Cihat Şahin değilsen onun şiirlerini niye kendininmis gibi sahipleniyor Fırat densizi
https://www.antoloji.com/anlamadin-aslan-oglum-siiri/
haşırt to the blackboard olmuş çarıklı müslüman:)
Fırat kılıklı cihat yılışığı seni işte böyle silkelerler ama sende silkelenecek bir karakter dahi yok :)))
TÜM YORUMLAR (47)